Erken büyüyen gençlik! Sözüm sana!



 Geçenlerde lise yılları ile alakalı bir yazı yazmıştım, lise yıllarımızdaki taşkınlıklarımızdan bahsetmiştim. Ekleyecek tonlarca şeyler varken, bir kaç şey daha yazmadan edemezdim. O dönem cep telefonları yeni ellerimize almışız, kontor falan hak getire. hiç unutmam 100 kontor 20tl. ama bizim için çok büyük paralar o dönem. mesaj başı da 2 kontor gidiyordu. arkadaşlarla oturduk, bir tanemizin telefonuyla gelişi güzel numaralara çağrı atıp kapatıyoruz. karşı taraf geri aradığında ülker den aradığımızı, kendilerine hediye kolisi göndermek istediğimizi söyleyip, adreslerini isimlerini falan alıyorduk. bir de yalandan not alıyormuş gibi yapıyor, diğer birime bağlıyoruz deyip başka bir arkadaşa telefonu veriyorduk falan. bir gün bir kamyoncu amca açtı telefonu. yoldayım çocuğum kusura bakmayın falan dedi. neyse aynı şekilde söyledik, güldük eğlendik. kapattık telefonu. e numara açık tabi, adamın da işi gücü mü yok nedir, durmadan aradı arkadaşı kolim nerde diye. aramızda koli doldurup adama göndermiştik :D

lise son da, dersler boş bırakılmış, hocalar sınıfa uğramıyordu. biz de oturduk arkadaşlarla cin çağırma seansları yaptık. hocanın teki bizi bastı, malzemelere el koydu da neyse kurtulduk. kafaya bak, o dönem çok havalı geliyor tabii böyle şeyler. Sonra bir arkadaş iskambil kağıdı getirdi, batak oynamayı öğrendik. hoca gelince pat kağıtları kaldırıyoruz, kimse anlamıyor. derken bir gün okey takımı geldi okula, sıraları birleştirip okey oynadık. biz çok eğlenince 2 set daha geldi, sınıf kahvehaneye dönüştü bir gün. biz güle oynaya oynuyoruz, ders boştu. yan sınıflardan müdüre şikayet gitmiş, taş sesleri yüzünden yakalanmıştık. :)) 

Yurtta kaldığım dönem arkadaşın ağzına diş macunu sıkıp sara krizi geçiriyor şakası da yapmıştık tabii, o dönem modaydı. Sonra tüm odaların kapılarına vazelin sürmüştük. Banyo kapılarına da. Ayakkabıların  yerlerini değiştirip, tuzlukların üstlerini açardık. Böyle aptlallıklarla mutlu olurduk. 

Şimdi lise çocuklarına bakıyorum, sohbetlerine kulak kabartıyorum da, hiç eğlenmiyorlar. Kızların tek derdi nasıl daha güzel olabilirim, erkeklerin derdi ise nasıl zengin olabilirim? kızlar kendilerini tüketim toplumuna adamışken, erkekler tüketerek mutlu olacaklarını sanıyorlar. hiç bir şey paylaşmıyorlar, hiç gülmüyorlar, birbirlerine şaka yapmıyorlar. birbirlerine sadece aşkla yaklaşıyorlar. ben liseyi 1 yıl hazırlık ile 4 yılda bitirdim. 4 yıl boyunca yalnızca 2 kişi sevgili oldu sınıfımuzda. ama öyle şimdiki zamanki sevgililerden değil, filmlerdeki lise sevgililerindendi. güzellerdi ya. 

Üzülüyorum kısaca. Keşke teknolojinin bu kadar hızlı olmadığı bir dönemde yetişseydik. o kadar hızlı geçti ki herşey. o kadar hızlı yaşadık ki.. daha söyleyecek çok sözüm var ama bu kadar uzun yazıyı okuyamayacak kadar işiniz olduğuna eminim..

Yorumlar

  1. O zamanda biz "zamane gençliği"dedikleri türdendik.dönüp bakınca ewet çok masum ama o dönemin ebeveyn ve eğitimcileri için sıkıntılı tiplerdik sanki..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..