bugünlerde böyleyim ben, yas denen şiirdeyim. ne şarkıydı be? pardon şiir miydi? her ne idiyse harikaydı.
beni izlemeye devam edin. çok kısa bir süre içinde döndüğümü kutlamak için bir çekiliş düzenleyeceğim. güzel hediyelerim olacak. 1 kişiye değil 2 kişiye hediye göndermeyi planlamaktayım :)
annemin panik atak olmasıyla ne kötü bir hastalık olduğunu tanımış olduk. gerçekten çok zorlu bir süreç bu panik atak. benim bildiğim Burhan Altıntop'un "ay ben panik atağım" demesinden başka bir şey değildi. fakat o kadar kolay bir şey değilmiş maalesef. annemin tansiyonunu 21e kadar yükseltebilecek melet bir hastalıkmış. geleceğin panik atağı olmakta emin adımlarla yürüdüğüm şu günlerde elbette profesyonel bir yardım alacağım, söz kendime.
uzun zamandır görüşemediğim arkadaşlarımla görüşecektim fakat ertelemek zorunda kaldım. yine uzun zamandır görüşmediğim, beni durduk yere başından savan, anlamadığım şekilde beni hayatından çıkaran bir arkadaşım bana yanlış yaptığını belirten bir mesaj attı. bu büyüklük karşısında ciddi manada ezilsem de, affetmenin ötesinde bir şey hissedemedim maalesef. günümüzde insanlar hata yapıp suyun yüzeyinde kalmaya devam ederken, o arkadaşın yaptığı şey; beni benden alsa da hissisliğim karşısında inanılmaz üzülmeme de sebep oldu. bir insan bir insanı bunca severken, nasıl bunca hissisleşir bilemiyorum. belki haksızlığa uğradığı için, belki de artık büyüyüp hayatına daha güvenilir dostları kabul etmek zorunda hissettiği için. bilmiyorum.
"beni asla okumaz" diyeceğim insanların beni okuyor olması muhteşem bir şey. umarım hayatınızda öyle insanlar vardır.
bebeğin oyuncakları hakkında yarın yazmayı planlıyorum. bebek dedim de; arkadaş bir bebek hiç mi uyumaz. gece 4 olmuş, ben bağıra çağıra artık uyu diye ninniler söylüyorum. ben bu hallere düşecek insan mıydım? kesinlikle evet.
"eğitimli insanlar topluma borçludurlar. bir işin nasıl yapılabileceğini biliyorken bir başkasının yapamadığını görüp susmaları kendilerini yetiştiren topluma ihanettir." demiş niyazi saral. güzel söylemiş.
ayrıca hepinizi ananas gibi görüyorum.
arkadaşlar alexandre mcqueen diye bir diva var. kesinlikle kendisi terzilerin divası. hayır tasarımcıların. durun size bir kaç elbisesini göstereyim de, nasıl çizgiden bunca güzel çıkılır anlayın. ve merak ediyorum artistler galalara giderken neden abuk sabuk elbiseler yerine bu adamdan giyinmiyorlar?
Peki canı ananas çekenler?
YanıtlaSil'Bu karizma ile nasıl anne olacak' dediğim bir arkadaşım vardı, bir gece çığlıklar arasında boşluğa dalmış öylece dururken onu görünce dedim bu hayat bize neler yapmaz bee! :P
ah sorma. benimm için de öyle diyorlarmış. şimdi gelip görsünler beni :/
SilSpndan bir öncekine bayıldım en çok :)
YanıtlaSilvalla ben ilkine hayran kaldım. hatta alıcaktım da 15bin değerindeymiş :/
SilPanik atak zor bir rahatsızlık, tansiyonu ciddi şekilde artırıyor. Şimdiden önlem almak yerinde olacaktır.
YanıtlaSilah bir dişime göre doktor bulabilsem..
SilNiyazi Saral ın sözüne bayıldım.Anneniz için çok geçmiş olsun gerçekten insan başına gelmeden bazı şeyleri bilmiyor. Bebekleri de çok iyi biliyorum kardeşim var, insan bazen deliriyor ama hepsi geçecek zaten tatlı bir gülücükleriyle her şey düzeliyor :) Kıyafetlerde gerçekten iyiymiş :)
YanıtlaSilçok teşekkür ederim. valla ben de kardeşimi büyüttüm sanırdım çocuk sahibi olana kadar. ah o kadar zor bi süreçmiş ki, Allah isteyen herkese nasip etsin. dediğiniz gibi bir gülümsüyor, bi gözlerinizin içine bakıyor, tüm dünya duruyor sanki.
Silİyi ki ekledin beni. Eğlenceli bir blogun var. Anneciğine çok geçmiş olsun. "Eğitimli insanlar topluma borçludurlar. Bir işin nasıl yapılabileceğini biliyorken bir başkasının yapamadığını görüp susmaları kendilerini yetiştiren topluma ihanettir. Niyazi Saral" alıntını çok çok beğendim. Sevgiyle kal Büşra :))
YanıtlaSilçook teşekkür ederim. sen de iyi ki geldin, hoşgeldin :) sevgilerimle
Sil