Günlük 19

bugün istanbul da harika bir hava vardı. sıcak havayı görünce mutlu olan gillerdenseniz eğer, siz de benim gibi yerinizde duramamışsınızdır. a kişisini evden dışarı çıkarmak oldukça güç. genelde pazarları akşam 5 e kadar uyumayı tercih eder kendisi.ailemi gezireyim, zaman geçireyim falan demez. fakat zor bela çıkardım dışarı. uzuuun zamandır taksim e gitmemiştim. bu yüzdendir ki yapılan devası camiiyi ilk kez gördüm. oranın bu camiiye ihtiyacı var mıydı sorusunun cevabı çokta gecikmedi, turizm açısından heralde. fakat altı kaval üstü şişhane olan şu binayı görünce gözlerime de inanamadım değil hani.

insanların yüzünü elbette kapadım. şimdi kimseyle mahkemelik olmak istemem. sonrasında devam ettik. bir sürü mağaza kapanmış, yeni mağazalar açılmış. pizza hut kapanmış. kenara çekilip usulca ağlayasım geldi. seviyordum orayı ben. hemen koşarak, daha önce de tanıtımını yapmış olduğum jadore a gittik. galatasaray lisesini geçtikten hemen sonraki ilk sokakta kendisi. o fransız müzikleri hala yerindeydi. fakat duvarlarındaki kağıtlar kaybolmuş, bembeyaz bir boya ile kaplanmış. eskiye gönderme yapan duvarın fotoğrafını çektim. hemen çikolatalı cheesecake istedim. bayat gibiydi. tabii çikolata sıcacıktı. aç olmama rağmen tadı hiç hatırladığım gibi değildi. çikolatanın da tadı bozmuştu sanki. zaten eskisi gibi kapısında kuyrukta yoktu. mekanın önüne atılan 4 masa mı kurtardı o kadar kişiyi bilinmez ama bir daha da gitmeyi düşünmediğim mekanların arasına girdi maalesef.

"Savrulup atılan, toprağın üzerinde kıvrılıp bükülen ve üzerine acıyarak basılan bir mum ışığı gibi seğirerek sönmek değil, büyük alverler çıkaran bir keyif yangınında sanki rastlantıymış gibi son bulmak istiyordu" demiş Stefan Zweig- bir çöküşün öyküsü adlı romanında. beni anlatmış resmen. insan nasıl bir ölüm hayal edebilir diye düşünürken bu cümle ile karşılaşmama tesadüf diyebilirsiniz belki fakat ben bu kadar iyisini asla düşünemezdim. işte zaten bu yüzden ben bir blog yazarıyken, O koskoca bir klasik yazarı. bir gün bir kitap yazsam da, ilerde klasik diye okutulsa diye düşünürken yeni nesil blogger ların yazdığı kitaplar aklıma geliyor, kendime gülüp geçiyorum. hadi ordan bana. ve kendime güvenimi kaybetmemde yararı olan tüm kişilere teşekkürlerimi sunuyorum.

Yorumlar

  1. Merhaba. Ben Dert anası. İadeyi ziyaretinize geldim. Ben de takibinizdeyim. Stefan Zweig sevdiğim yazarlardandır. Teşekkürler güzel paylaşımınız için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ederim değerli yorumunuz için :) dert analarını çok severim, hemen anlatasım gelir her şeyi :)

      Sil
  2. Güzel bir haftasonu olmuş. maalesef bazı yapılar gereklilikten yapılmıyor. Çikolatalı cheese cake leziz görünüyor oysa ki, yazık olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. muhteşem gözüküyor ve çikolatası da sıcacık. fakat cheesecake o kadar da güzel değildi maalesef. ah nerede o eski cheesecake ler..

      Sil
  3. merhaba iadeyi ziyarete geldim takip ediyorum :)

    YanıtlaSil
  4. Oysa ki ne güzel görünüyor cheesecake :)

    YanıtlaSil
  5. Hava güzel olunca özellikle de kışın evde durmamayı bende tercih ediyorum :) Büyük ihtimal cafe el değiştirmiştir böyle olunca gerçekten üzülüyorum bende :( Zweig, çok severim gerçekten çok iyi betimlemeleri tasvirleri bence vazgeçmeyin etraftakilerle kendinizi kıyaslamayın tavsiye ederim. Güzel yazınız içinde teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben değerli yorumunuz için teşekkür ederim. sanırım ustası değişti mekanın. :( keşke değişmeseymiş. tasvirler gerçekten çok iyi. umarım onun kadar iyi olabileceğim günler gelir :)

      Sil
  6. son satırlarına kesinlikle katılmıyorum, yazı konusunda evet, günümüz tam bir çöplük, ama senin yazı kaliten onların çok üstünde bir seviyede, derdimiz içimizdekileri yazabilmek olduğunda, bu çaba bize yol aldırır, sen içindekileri yazıyorsun, belki daha fazlasını yazmalısın,, yazılarının içinden içindekileri ayıklıyoruz, yani aralara serpiştirip gidiyorsun, yani görebildiğim kadarıyla daha yan temalara başvuruyorsun, bir tür kaçış gibi, yazılarının kontrollü oluşunun farkındasın, istersen daha keskin de yazabilirsin, bu gayet belli oluyor, kendine haksızlık etme

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inanın bu yorum o kadar iyi geldi ki, dün akşam okudum. zaten duygusaldım oturdum ağladım. ya gerçekten yazabildğim günler gelecektir elbet diyorum ve ilerde bir gün kitap çıkarırsam mutlaka isminizi geçireceğim :=)

      Sil
  7. cheesecake harika görünüyor...a kişisi sanırım trafikle uğraşmamak için çıkmak istemiyordur zira istanbul da trafik deyince nokta yani analdığım kadarıyla gerçi İzmir'de İstanbul'la yarışır duruma geldi son yıllarda maalesef...nice güzel keyifli pazarlar geçirmenizi dilerim...sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. kesinlikle derdimiz trafik. daha da önemlisi otopark. o kadar zor park yeri buluyoruz ki istanbul da. insanı deli ediyor. en sonunda toplanıp gideceğiz bir yere ama bakalım ne zaman :(

      Sil
  8. Sevdiğin mekanın kapanması kadar üzücü bir durum yok. Bende burada karşılaşıyorum burada.Umarım yerlerine daha güzelleriaçılır yada yeni keşifler yapmak lazım. Bu arada chesecake çok severim, afiyet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim. yeni keşifler yapmayı da ç.ok severim. tavsiyelerinizi umutla beklerim :)

      Sil
  9. Son İstanbul ziyaretimde gitmedim bilerek Taksim taraflarına. O güzelim Beyoğlu sokakları, pasajları, Taksim...hiçbirşey eskisi gibi değil diyordu arkadaşlarım, haklılarmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında taksim aynı taksimdi ilginç bir biçimde. pasajlar da harikaydı. eski günlerime döndüm sokaklarda. üniversite yıllarımda harika günler geçirmiştim taksim de. özellikle yağış zamanları taksime atardım kendimi. ah o günler..

      Sil
  10. Bir gün bir kitap ve klasik diye okutulması.. Vallahi ben varım! Bırakalım yeni nesili, bu süper bir fikir çünkü!

    YanıtlaSil
  11. pizza hut ın kapanmasına bende çok üzüldüm her istanbul ve taksim ziyaretimde uğradığımız yerdi.camiye gelince yer açısından mı mimari açıdan mı gereklilik açısından mı ele alsak bilemedim.ki hangi tarafından bakarsak bakalım yerinde ve olumlu diyemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaa pizza hut gibi bir yerin kapanması gerçekten insanı hayrete düşürüyor. hayır başka pizzacı da yok ki koskoca caddede. umarım yeniden açarlar :(

      Sil
  12. Öyle özeniyorum ki yurt dışında senelerce aynı yerinde duran mekânlara. Artık iki ay gitmesem bir yer hâlâ açık mı acaba sorusu beliriyor aklımda. Açıksa da acaba hâlâ eski tadı var mı diyorum bu sefer .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..