Ivır Zıvır 79

Ne zamandır yazamamıştım, durun yazayım artık..

geçen bir arkadaş burada yazdığım yazılardan olsa gerek "boşan da biz de kurtulalım sen de" dedi gülerek. her şakanın altında bir gerçek aradığımdan hemen bir açıklama yapmak istedim. benim ruh halim her zaman melankoliktir. markette annesinden çikolata istediğinde çikolata alınmadığında koşarak çıkıp ağlayan bir insanım ben. mutlaka dert edinecek bir şey bulurum. üzülürüm, kafaya takarım. a dersiniz ama ben arkasındaki b yi görürüm. a kişisiyle dışarda bizi görseniz "ki ikimizi bir arada gören insanların söylemlerine göre konuşuyorum" çok uyumlu, birbirine aşırı düşkün olarak tanımlarsınız. fakat gelin görün ki, ben bazen uyuz oluyorum a kişisine ve kafkanın da dediği gibi üzüntülü olduğum zamanlarda çok yazıyorum :) genelde burada kötü şeyler yazdığımdan hepiniz a kişisinden nefret ediyor, beni mutsuz ve umutsuz bir insan olarak görüyor olabilirsiniz. millet sosyal medyada o kadar iyi göstermeye alışmış ki kendini, benim gibi eleştirel bakan insanlar rahatsız edici olabiliyor. yok efendim öyle bir dünya. her çift elbette kavga eder, barışır, küser, anlaşabilir veya anlaşamaz. ben burada anlaşamadığım konuları yazıyorum. anlaşamadığımın 3 katı anlaşabildiğim konu var ki evlendim. hatta şimdiye kadar tanıdığım insanlarda en çok anlaştığım insan kendisi. son zamanlarda evde durmaktan kafayı yediğimden sarabildiğim tek kişi olan kendisine sardığımdan aramız limoni olabilir. evet öyledir. ama zamanla düzelir bence :)

iş konusuna gelince. freelance çalışıyorum. bir çok maaşlı arkadaşın kazandığından fazla kazanabiliyorum. mesela bir işten 15 bin alabilirken bazen hiç bir iş yapmayıp hiç para alamayabiliyorsunuz. fakat çok şükür geçinebileceğim kadar kazanıyorum ve sevdiğim işi yapıyorum. en önemlisi evdeyim. freelance çalışıyorsanız en güzel yanı hep evdesiniz fakat en kötü yanı ise hep evdesiniz.

psikolojik sorunumun sebebi ise bebeğe karşı aşırı korumacı davranmam. 15 yaşındayken gittiğim psikiatrist annelik iç güdülerimin ve koruma isteğimin çok yüksek olduğunu , bunu dizginlemem gerektiğini söylemişti ama olmadı asla. arkadaşlarla tatile çıktığımızda elimde kapşonlularla, şunu giyin oraya çıkmayın, öyle yapmayın diye diye kendisinden soğutan bir insanım ne de olsa. şimdi bebeğe de aynılarını yapıyorum ve hayattan soğumasını istemiyorum. düşünsenize durmadan sizi korumak için kısıtlayan bir anne. annem bana öyle şeyler yapsaydı eminim dayanamazdım.

araç kullananlara dikkat diyorum. artık cezalar arttırılmış çok şükür. en çok da makas atanlara ve telefonla konuşanlara verilecek cezalara sevindim. zira telefon kullanımı çok arttı ve yurt dışında yapılan bir araştırmaya göre alkollü araç kullanmakla eş değer bir dikkat kaybına yol açıyor. bu yüzden daha da çok ceza verin, dokunmasınlar şu melete.

zayıf insanlara gerçekten şaşırıyorum. hayır şişman değilim ben. hala 36 beden giyiyorum. ama şu 0 bedenler varya, onlar nasıl öyle oluyor yahu? arkadaş yemiyor musunuz hiç? mesela ben geçen akşam yarına bu kadar taze kalmaz deyip 15 tane ekleri hop diye yedim. siz 1 tane yiyip doydum mu diyorsunuz gerçekten?

geçen akşam arabadan bir şey almaya gidiyordum. normalde evde bile sürme çekmeden durmayan ben, o gün sürmesiz bir halde, en iğrenç kıyafetlerimle ve tuvalet terliği gibi lastik terlikle apartmandan çıktım. saat 11 di ve normalde bile sessiz sakin olan , dışarda kimseyi göremediğim sitede sanırım yönetim toplantısı falan vardı. tüm apartman kapının önünde muhabbet halindeydi. ayak üstü herkesle konuşmak zorunda kaldım o halde.

yakında bebek oyuncakları hakkında yazı yazacağım. alıp kullandığım şeyler hakkında. ne bileyim oto koltuğu arabası falan.. belki birilerine faydam olur. çünkü çok araştırdım. özellikle arabasından ve koltuğundan çok memnunum. başkaları da faydalansın. ama asla instagram annesi olmayacağım, rahat olun.


Burası da çalışma masam. :) 

Yorumlar

  1. Güzel bir içerik olmuş fakat tamamını okuyamadım web sayfanda yazı stilin çok göz yoruyor.s malesef düzenlemeni öneririm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında okunabildiğini düşünüyordum fakat düzenlerim elebet :)

      Sil
  2. Şu ilk paragraf rahatlattı. Bunu duyduğuna sevinen tek ben değilimdir herhalde. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahah demek ki ne büyük yanlış anlaşılmalara sebep oluyormuşum :))

      Sil
  3. Herkes eşlerinden pek memnun herhal :D Hele küçük bebek varken hepimiz gıcık kaptık onlara. Bebeklerden biri büyüyünce geçiyor zira biz kendimize geliyoruz . Ama adamlar tabii ki hiç değişmiyor onlar hep küçük bebek. İki küçük bebek de bizi zorluyor haliyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen öyle. sanki iki çocuğum var gibi hissediyorum ama bunda da tüm suç bende :( ah şu analık iç güdüsü :(

      Sil
  4. Bende öyleyim o yüzden sanırım birbirimizi çektik okul döneminde iken. Ne de olsa insan en cok kendini anlayanı sever . Allah da bizi melankolik yaratmış napalım yani 😀 Bardağın yarısı dolu olsa niye diğer yarısı boş diye ağlarız zor vallahi. Ayrıca bu kontrolcu durumunu tam bilmiyordum artık arkadaşlar arasında adım Monica oldu şu friends dizisindeki obsesif kadın hshhshsh biz de böyleyiz :))

    ŞENEL

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahah aynen öyle canım benim. friends i ve la papel i izlemem lazım. çoğu espriden uzak kalıyorum. game of thrones u da öyle izlemiştim hatırlıyosan. tüm bölümleri bitirdim dizi ortalıktan kayboldu :))

      Sil
  5. Dünya üzerinde ekleri bir tane yiyip bırakabilen bir canlı olduğuna inanmıyorum. Varsa da uzaylı falandır o! :P
    O giriş paragrafını okuyunca koccaman bir oh çektim. Vallahi iç sesimin satırlara akmış hali, büyük puntolarla yazılası hali hem de..

    YanıtlaSil
  6. Aman bebisi bunaltma 😂😂😂. Sifir bedenlerin öyle kalmak icin neler yaptiklarini bilsen sasarsin. Hazim cabucak olsun diye kavanozda satilan bebek pürelerinj yiyen var . Tabii bazi insanin kalitimsal da olabiliyor inceligi 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence kalıtımsal olmalı. yani umarımm öyledir

      Sil
  7. Gerçek hayata hoş geldiniz :) Zaten hepimiz prensesler gibi büyütüldük ve kraliçeler gibi yaşatılıyoruz değil mi :))) E gözümüze sokulan fotoğraflardan öyle anlaşılıyor zira :))) Bebeklerle ilgili de deneyimleri yazıp paylaşmak faydalı olacaktır bence ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bendeki sorun prensesler ghibi büyütülmem bence :( gerçek hayattan hiç hoş bulmadım. keşke eskiye dönebeilsem :))

      Sil
  8. Kendini çok güzel ifade etmişsin. Elbette yaşamda mutlu anlar kadar mutsuz anlar da var. Mutlu anlarının fazla olması sevindirici, hepimiz için öyle olmalı ki yaşamlarımızı sürdürebiliyoruz. Aksi halde yaşamak ne mümkün olurdu.

    YanıtlaSil
  9. harika bir yazı paylaşımı keyifli zaman geçirdim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..