Yaşanmış Hikayeler-5

Bugün sizlere efsane bir aşk hikayesi ile merhaba diyorum. Bu hikayeyi anlatan kişiye isimsiz mi yazayım, isimle mi paylaşayım diye sormadım. Ama bazı şeyler saklı kalmalı ha? Buyrun o halde, 

Uzun zaman önceydi. Üniversiteye başladığım yıl. Zaten o zamanlarda herkeste yeni insanlar tanıma hevesi oluyor, gerçi ben her daim arkadaş canlısı bir tip olmuşumdur. İlk günlerdi bir ders ya da sınıfla ilgili bir sorunum vardı. Kiminle konuşacağımı bilemeden bakınıyordum etrafa, sonra yanıma o geldi. Elini uzatıp adını söyledi. Sorunumu çözdükten sonra ise "ne zaman bir şeye ihtiyacın olursa beni bulabilirsin." Dedi, gerçekten her sorunum olduğunda çözdü. Söylediğinde ciddiydi, Okulun tanıtım ekibi yada her neyse onlardan biriydi işte. Ondan sonra çok fazla insanla tanıştım. Okul başkanları, tıp fakültesi öğrencileri, ya da kızların okulda en yakışıklı bulduğu adamlar. Hepsiyle bir bir tanıştım ama hiçbiri üzerimde aynı etkiyi oluşturmadı.

Günler geçmeye başladı, okula, arkadaşlarıma, ona alışmaya başladım. Yüzünü görmediğim her gün benim için işkenceye dönüyordu. Sınıf arkadaşlarım bile benim bu tek taraflı aşkımdan nasiplerini alıyorlardı. Ben ciddiydim, hayatımın aşkını bulmuştum. Alay konusu dahi olmuştum, onun geldiğini görünce birden ayağa fırlıyordum, hala sebebini bilmiyorum. Onunla her şekilde iletişimde olmaya vardım. Okulda konuşuyorduk, facebookta konuşuyorduk ara sıra telefonda konuşuyorduk. Bir şekilde iletişimimiz günden güne artıyordu. Onun dahil olduğu abuk subuk okul gezilerine katılıyordum, arkadaşlarımı da sürüklüyordum. Şehirler arası bir geziye dahi katıldım onunla olmak için. Otobüste herkes uyuduğunda  koridorun bittiği uçta şoförün yanındaki boşlukta oturan onun yanına gittim. Her zamanki gibi içimi ısıta ısıta bakmıştı gözlerimin içine. Tabi ki şehirler arası yolun soğuğundan da eser kalmamıştı içimde. Koluna girip omzuna yattım. Dedim ya aramız hep iyiydi ama birer arkadaş olarak. Gözlerimi kapattığımı görünce konuşmasına sessiz sessiz ama coşkulu bir biçimde devam etti. O zamanlar her şeyi onunla beraber yaşayabiliyordum. Ne garip bambaşka birisi sevinirken ben de içimde hissedebiliyordum. Şimdilerde hiç böyle olmuyor. O yolculuk hayatımın en güzel anlarını barındırır yani.

Geçen zaman içinde okulda herkes bizi tanır hale gelmişti. Tabi benim tek taraflı aşkımda gayet aşikardı ancak 40 senelik evliler gibi atışıp durmamızdan birlikte olmasak dahi sürekli yan yana gezmelerimizden insanlar da anlayamıyordu tam olarak hatta yıllar sonra öğrendiğime göre arkadaşları bile sorup duruyormuş "neden sevgili değilsiniz? Beğenmiyor musun? İstemiyor musun?" Diye onlara bile bir cevap verememiş. Bana da vermedi zaten.

Ben yine böyle aşık aşık ortalarda dolaşırken doğum günü geldi çattı. Tam da sınav zamanı. Çok heyecanlıyım tabi, hafta sonu geçmiş, pazartesi geçmiş görememişim öyle internetten kutlayamam doğum gününü sarıldım telefona aradım hemen. Mutluluktan ağlayacağım nasıl tatlı konuşuyor. Telefonu kapatıp göğsüme bastırdım. Bu adam dedim, benim aşık olduğum adam.
Beş dakika sonrasında Facebook'ta ilişkisini ilan ettiğini gördüm. Okulda bir kez rastladığım bir kızla. Sonrasında onu aldattığını öğrendiğimiz bir kızla. 

Yıkıldım. 

Toparlanmam aylarımı aldı. Bu yolda bana aşık olan başka bir adamın kalbini dahi kırdım. Ama vazgeçemedim. Taki bir gün kalbimi çok derinden kırıncaya kadar. Hala ne yaptığının farkında bile değil.

Benimse hala onu gördüğümde içim titriyor. Artık karşılaşmıyoruz bile ama benim kişisel tarihimin en büyük yenilgisi olarak kayıtlara geçmiş halde. 

Yorumlar

  1. kaba tabirle kopek ceksen böyle olmazdi bak. sinirlendim fena halde ona. tabi benimde universtenin ilk yilinda kopek yavrusu gibi biririn pesinden kostugum oldu ondan olabilir. ya hrr askin karsiligi yok ama adamin gulmesi bile bizi mutlu ederken bence olmaliydi :D

    YanıtlaSil
  2. Aşkın acısı da güzeldir , insanı olgunlaştırır.

    YanıtlaSil
  3. Aşk işte bazen acı bazen tatlı ...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..