Bu yazı çok özel birine yazıldı

Evet sayın okuyucu. Ben bu yazıyı gerçekten çok özel birine yazdım. Çünkü hayatımda olabildiğince kocaman yer kaplıyor kendisi uzun zamandır. Ve bugün onun doğum günü. Bugün herkes için özel olabilir ama benim için her zaman özel bir insan kendisi..

Can dostum güzel insan, sırdaşım Öznur. Bundan 7 yıl kadar önceydi sanırım. Belki daha da çok önceydi. Aynı kaderi paylaşıp birlikte kursa gidiyorduk. Onu ilk gördüğümde fazla bilgili olduğunu düşünmüştüm. bak bunu ona bile hiç söylemedim. anam her bir şeyi biliyor. ne sorsalar anlatıyor. sonra bir iki konuştuk.. fakat o zamanlar bu zamanlara kadar gelebileceğimizi nereden bilebilirdim ki? onca şey paylaşacağımızı?

sonra birden dost olduk biz. nasıl olduk bilmiyorum ama yılların dostluğunu o günlerde temellendirdik. bir şeye canım sıkıldığında öznur'u aradım. birine sinirlendiğimde ona anlattım, sonra o da sinirlendi. biri beni üzdüğünde öznur'la paylaştım  eğer üzebiliyorsa öznur da o kişiyi üzdü. beni asla yarı yolda bırakmadı. arkadaşlarla pikniğe gittiğimizde o çok sevdiği diğer arkadaş grubuyla başka arabaya binmedi. sırf ben "ya ben başka adamın arabasına binmem yea" ağlaklığım yüzünden. beni bırakmadı orada, onlarla gitmedi. benimle servise bindi. ve asla unutmayacağım hareketlerinden bir tanesiydi bu.

hele balkon sohbetlerimiz vardı ki, şimdi o balkonda yeller esiyor. o balkon yıkıldı fakat orada oturup konuştuğumuz, dualar ettiğimiz günler dün gibi aklımda. peki ya orada edilen duaların kabul oluşuna olan inancımıza ne demeli? kış günleri akşamları Mecidiyeköy'de öğrenci dostu Bambi'ye gidip insanların yağmurdan kaçışlarını izlememiz kesinlikle yediğimiz tavuk dönerden çok daha lezzetliydi. Tabi yine kış akşamları yatsı namazına koştuğumuz cami anılarımız da ayrı bir güzeldi. Özellikle kimsenin olmadığı camide koşturup zıplamak yaşımıza bakmadan. Çünkü ayakabıları çıkarmak her zaman en güzeli..

Ha bir de kursun hemen karşı binasında bulunan kumarhaneye ne demeli? hayır canım kumarhane değildi fakat okey takımları olan bir cafeydi. beni dersten çıkarıp okey oynamaya çağıran hocalarımı kandırabilmeyi başaran bir insandı öznur. dersin yarısında bir hoca içeri girer, büşra'yı almamız lazım hocam der ve biz okey oynamaya gideriz. Ben genelde izleyici olurdum ama öznur'u izlemek önemliydi.

Bir de ilk nargile keyfimiz de beraber olmuştu. dört kız toplanıp "abi siz bize dört nargile" getir dediğimizde adam Allah'tan iyi bir insandı da "ilk defa mı içiyorsunuz" demişti. kimimiz yediremeyip evet, kimimiz hayır deyince "ben size bi tane getireyim madem" demişti. getirdiği o bi taneyi de bitirmeden kalmayacağımızı iddia etmiştik ciddi ciddi.

Öznur'la gerçekten güzel günler geçirdik. özellikle parti zamanlarında geceleri geç vakitlere kadar çalışırdık ve ben eve dönünce sevgilimmiş gibi ona haber verirdim. çünkü hep beni merak ederdi ve anne edasıyla korur kollardı. bugün baktım 78 tane ortak arkadaşımız var ve dolayısıyla konuşabileceğimiz milyonlarca ortak konumuz var. yaşadıklarımızı ise anlatsam; buradan her nerede okuyorsanız oraya yol olur.. 

hele bir keresinde Ankara'ya gidiyoruz, cam kenarında oturmak istedim. öznur bana asla hayır diyemezdi. aslında genel olarak kimseye hayır diyemez. cam kenarına oturdum ve tüm yol boyunca uyudum. arada beni uyandırıp sohbet etmek istedi, fakat gözümü açmamla kapamam bir oldu. bari cam kenarına oturuyum dedi, ona da izin vermedim. allah'ım ne uyuz bi insandım ben öyle.

işte tüm uyuzluklarıma, sinir bozucu hareketlerime rağmen beni seven, kollayan ve güvenebildiğim yegane insanlardan bir tanesidir kendisi. son günlerde görüşemesekte, canım sıkıldığında ilk aramak istediğim kişidir. hani içkiyi fazla kaçırınca eski karısını arayan adamlar vardır ya, heh işte ben içmeden öyle olurum bazen ve ilk aklıma öznur'u aramak gelir. çünkü yaşadıklarımı en iyi bilen odur. kaç yıldır yediğimiz içtiğimiz dostluklarımız ayrı gitmediğindendir. 

iş güç hayat şartları falan derken görüşemeseniz de hayatınızda böyle bir insanın olması gerçekten önemli. tekrar karşılaştığınızda geçmiş günlere gülerek bakabilmek, beraber ağladığınız zamanlara gülümseyebilmek, atlattığınız badirelere tebessüm etmek kadar güzeli yok.

İyi ki varsın Öznur, iyi ki tanımışım seni ve iyi ki doğmuşsun. Eşin, ailen ve tüm sevdiklerinle birlikte nice mutlu yıllara. 

Yorumlar

  1. Birinin bütün nazlarımızavkstlanması ne hoş di mi? İşte tam öyle biri olmalı şimdi

    YanıtlaSil
  2. Birinin bütün nazlarımızavkstlanması ne hoş di mi? İşte tam öyle biri olmalı şimdi

    YanıtlaSil
  3. kesinlikle öyle:) Allah herkese nasip etsin

    YanıtlaSil
  4. Güzel bir dostluk. Rabbim bozmasın.

    YanıtlaSil
  5. İkiniz de çok şanslısınız, birbirinizi bulmuşsunuz. Harika :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..