Bu Yazı Bütünüyle Alıntıdır!

Ali Yıldırım Hoca ile bir görüşmemizde de başından geçen esrarengiz bir olayı anlattı. Merhum Ömer Nasuhi Bilmen kendisine bu olayı herkese anlatmasını emretmiş. Tesettürün ihmal edildiği ve eğlenceye alındığı bu çağda Ali Yıldırım Hoca’nın yaşadığı bu olay ibret verici olur diye düşünüyoruz. Ali Yıldırım Hoca olayı şöyle anlatıyor:

“Bir gün öğlen namazını kıldıktan sonra camiye kravatlı bir adam geldi; ‘Kadın cenazemiz var, buradan kaldıracağız, ikindi vakti bir sala verir misiniz?’ dedi. ‘Tabi’ dedim. İkindi vakti oldu, cenazeyi getirdiler. O zamanlar böyle cenaze arabaları yoktu. Ortaköy mezarlığına omuzlarımızda götürdük. Cenazeyi gömdük, herkes taziyede bulundu, gitti. Bir ben, bir o kravatlı adam, iki de mezar işçisi orada kaldık. Euzü besmele çektim, dua okuyacaktım, yer bir sallandı böyle!.. Ben gencecik imamdım, ayakta duramayıp düşecektim neredeyse… Sonra kabrin içinden acı bir ses çıktı. Sanki etlerini koparıyorlar, öyle bir acı sesti.


Cenaze sahibi adam dedi ki; ‘Bu sallantı zelzele olabilir, peki bu ses ne oluyor?’ Sonra da; ‘Biz bunu morgdan aldık, acaba bayıldı da öldü diye getirdik mi?’ dedi. İşçilere mezarı açmalarını söyledi. ‘Açamayız’ dediler. ‘Ancak savcılıktan izin kâğıdı olursa açabiliriz’ dediler. Adam ‘Evladım ben hakimim, bütün sorumluluğu üstüme alıyorum, aç bakalım’ dedi. Mezarı açtılar. Baş tarafını açtık, bir de ne görelim, yüzü simsiyah kömür gibi olmuş. Saç filan kalmamış, kömür kesmiş. Adam hayretler içinde benim yüzüme baktı. Ben de ‘Bu kadın ne günah işlemiş? Bu herkese olmaz, kesin çok büyük bir şirk var bu işin içinde’ dedim. Adam bana dedi ki: ‘Bizim hanım ben hâkim olduğum için saçını kapamazdı, açık gezerdi. Ben emekli olunca ona başını kapa demiştim. O da bana: ‘Müslümanlık baş kapamayla oluyorsa böyle Müslümanlık olmaz olsun’ demişti.”


Ömer Nasuhi Bilmen “Ramazan’da anlat” dedi
“Bu olaydan sonra Süleymaniye’ye İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen Efendi’nin yanına gidip ona bu olayı anlattım. Bana ‘molla’ derdi o da… ‘Molla, Ramazan’da kızlarımıza anlat bu olayı, ibret alsınlar’ dedi. Ben de bunu her yerde anlatıyorum. Tabi ben kimsenin örtüsüne karışamam. Ben de o salahiyet yok. Ben sadece başımdan geçen bu hadiseyi anlatıyorum. İsteyen ibret alsın, isteyen almasın. Ama kimsenin bunda kuşkusu olmasın, bunu aynen böylece yaşadım… Ben o vaziyeti gördüm, bir de şimdiki sokaklardaki hali görüyorum, ‘Ne olacak bu milletin hali diye’ üzülüyorum.”

Yorumlar

  1. Bir olayın doğrulaıcısı olan bilgilerden yoksun bir hikaye... Bu nedenle alıntılayarak buraya koymanız doğru olmamış.

    Tesettür çok önemli olmakla birlikte eğer böyle olaylar dünya üstünde vuku bulsaydı kimse günah işlemeye yeltenemezdi. Düşünsene biri başını örtmedi diye kabirde kömür gibi oluyorsa onbinlerce masum insanı öldüren ve müslüman olduğunu iddia eden sözde yöneticilere neler olmazdı!

    YanıtlaSil
  2. İşte işin güzel olan kısmı da burada. Öldükten sonra göreceğiz işin yanlışını doğrusunu. Fakat "böyle bir şey yok!" deyip, inkar etmenin yanlışlığı burada mevzu.

    YanıtlaSil
  3. filistinde, suriyede, ırakda, afganistanda, pakistanda, mısırda, sudanda... bu liste uzar gider. hep müslümanlar ölüyor sencede tanrı varsa müslümanların tarafını tutmuyor demek değil mi?

    YanıtlaSil
  4. Tanrı değil de Allah var desek daha doğru olacak. Benim inandığım Allah'ın 99 ismi var çünkü, bunlardan biri tanrı değil :) Eğer aynı yaratandan bahsediyorsak; benim bildiğim imtihan için buraya gönderildiğimiz. Bizim Allah'ı imtihan etmeye ve sorgulamaya haddimiz olmadığını da biliyorum. Sonuçta dünyayı ve alemleri yaratan, nefesimi borçlu olduğum bir varlıktan bahsediyoruz. Benim O'nu sorgulayabilme gibi bir ayrıcalığımın olabilmesi için kitabında da söylediği gibi, karşımdaki dağı baştan aşağıya yırtabiliyor olmam gerekirdi. Ben de öyle bir kuvvet yok. O yüzden olanları sorgulamak da benim işim değil. Benim işim, müslüman kardeşlerimin zulmüne sessiz kalmamak. Belki de bu durumda suçu Allah a atmak yerine, bir şeyler yapmayı düşünmeliyizdir.

    YanıtlaSil
  5. islamiyet öncesi arabistanda putlara allah deniyordu yani allah özel isim değil yaratan manasına gelmekte, insan sorgulamaya programlıdır bunun aksi köleliktir.

    YanıtlaSil
  6. Aldığın nefesi bile bir yerlere borçluyken, kimse bana gelip burda özgürüz nutuğu atmasın. Kimse özgür değil, herkes köle. Aksini düşünen ya gerizekalıdır, ya da deli.

    YanıtlaSil
  7. insanı insan olduğu için sevdiğimiz zaman ancak savaşlar biter senin gibi yaftalayarak değil

    YanıtlaSil
  8. Allah'ın varlığını sorgulayan insanları yaftalama hakkım olduğuna inanıyorum. Hem mantıksızlıkları, hem de sinir bozuculukları dolayısıyla olsa gerek :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..