Ivır Zıvır Part 4

Bu nedir arkadaş? Kombin diye bişeyler paylaşan bloglar var ama sanırım tüm kombinlerini her yılın rüküşü olarak seçilen Britney Spears için yapıyorlar. Aksi saçmalık olur.

Sizin hiç sizden habersiz yazınız çalındı mı? Benim çalındı. Hem de gördüğüm yerde şok oldum. Fakat bir o kadar da gurur duydum. Zira büyük bir yerde gördüm kendisini. İnanılmaz mutlu oldum. Bu da bir nevi korsan faaliyet ama hoşuma gitti. Sonuçta ben cümlelerimi iyi tanıyorum.

Kısa kısa masallarla avutamıyormuş insan kendini. Bunu anlamış oldum. Uzunca masallara uzanmak şart oldu bu saatten sonra. Saat çok geç oldu zaten. 

00.00 ı gördüm az önce. Bu saate kadar olan tüm ikilemleri gördüm aslında. Kim beni düşünüyorsa beni düşündüğünü bana belli etsin de ben de kim beni düşünüyor diye düşünmekten vazgeçeyim. Çok düşünceli bir yapı oldu evet.

Birazcık tatilim var ve ben bu tatil boyunca eve kapanıp kusana kadar film izlemeyi düşünüyorum. Böyle bi'şey yaptığımda en son 4 korku filmini peş peşe izleyip, korku filminden nefret etmiştim. Yine öyle bir durum söz konusu olmaması adına şimdiden filmleri düzenliyorum. Örnek listem: Beter böcek, hayalet süvari, çılgın masallar, ed wood, maymunlar gezegeni ve 9. Tim Burton'un izlemediğim filmleri bunlar. Bunları bitirdiğim an Tim Burton defterini kapatıp, yeni yönetmenlere yelken açacağım. 

Hala bir masa takvimim yok. Bir okurum da demiyor ki Büşra'ya bir masa takvimi göndereyim.

Hadi telefon numaralarını kaybedip, insanları tanımıyor olabilirim. Vatzap'ım bozuk olduğundan yazılanları görmeyip, rezil de olabilirim. Fakat yüz yüze geldiğim insanların isimlerini unutmanın da ötesine geçip, bu kişiyi nerden tanıyorum diye düşünmeye ne demeli? İnsanları umursamamayı abartmak mı? Heh evet bu benim hastalığım.!

Sesim hala yoktu. Taa ki az önceye kadar. Baktım düzelmiş. Bayaa baya konuşuyorum falan. Dün iş için aradığım kadın uzunca bir süre sesimi alamayıp "Bey efendi?" dedi. Ben "Aloo" deyince "Pardon hanımefendi" dedi ama dediğinden bin pişman. Neyse ki düzeldi.

Metrobüslere binince kapı önünde birikmeyin! Bana yer kalmıyor.

Sokaklara çöplerinizi atmayın..

Camdan bişeyler silkelemeyin.

Çöp poşetlerinizi dikkatli atın, akıtma yapıyorsa başka bir poşete daha koyun.

İzinsiz fotoğraf çekmeyin.

İnsanların arkasından konuşmayın. 

Yorumlar

  1. Çok sık ve çok güzel olmasa da kendimce şiirler yazarım, çizimlerim de var. Şiirlerimde içlerinden en beğendiğim de bir kısmı profilimde yazan "Koşabilirim ama çok hızlı değil" diye başlayan şiirimdi.

    Bir arkadaşımın kardeşi görmüş, beğenmiş, paylaşmış, gazeteye bile yollamış, kendince devamlar yazmış... Yorumlar hele ne harika; ah canım niye böyle küçümsüyorsun kendini ama ne kadar saf içten ifade etmişsin, aman efendim böyle güzel şeyler yazabildiğini bilmiyordum falan filan...

    Hani tevazu filan da yok "ya kendi çapımızda yazıyoruz işte birşeyler..." diyor bir de.

    Bir tanesi de, kim çaldı nereden çaldı bilmiyorum ama bir şekilde çalınıp anonim şairlerle ilgili bir antoloji kitabında harfi harfi karşıma bir şiirim vardı. Büyük ihtimal üniversitedeki Türkçe öğretmenimiz defterlerimizi incelemek için topladığında gördü, beğendi arakladı, bilmiyorum artık... Zaten benim yazışımla kitabın çıkışı arasında 3-4 ay var...

    O gün bu gündür kimseyle ne şiirlerimi paylaşıyorum ne de çizimlerimi.

    Bu arada "ben bu adamı nereden tanıyorum yaaa" hissi bende son 2 yıldır fena halde var. İşin içinde bendeki gibi travmatik bir mesele yoksa, aa evet ya hatırlamaz mıyım diye yüzüne gülüp, arkasından "kimdi la bu, yada neyse salla" deyip geçip gitmek en iyisi. Unuttuğuma göre o kadar da mühim biri değildi diyorum artık içimden :)))))

    YanıtlaSil
  2. Ohannesburgerking, amma yazmışım ha şimdi dikkat ettim de :D

    YanıtlaSil
  3. Syrano ne büyük bir acın varmş ya, dile gelmiş oldun bölelikle :)

    Sendeki travmatik olay nedir? merak ettim.

    YanıtlaSil
  4. Ohooo o artık başlı başına bir blog konusu :) Ama özetle, arkadaş kardeş deyip olmadık eziyetlerini çektiğim belli başlı yaklaşık bir milyon sevdiğim, bir günde beni hayatlarından def etti.

    Yakın çevrem, benim gibi düşünmeleri bir yana, benim gibi düşünenleri baş aşağı çarmıha germe eğiliminde olan "özgür düşünceye saygılı" kişilerle doluydu. 26 yılda ilk defa "ben de şu şekilde düşünüyorum" deme gafletinde bulununca hepsi tarafından kızıl anarşist ile kara yobaz arasında bir yelpazede yellendirilip havaya savuruldum. Özetle bu :)

    Örneğin şu şiirimi çalan kişinin ablası olan arkadaşım, önceleri "sen hiç saklanamazsın, saf su gibi apaçık bir insansın" derdi. Kıyametin koptuğu 2013'ün ocak ayında son konuştuğumuzda "senin gibi sinsi yılanlar bu masumiyet maskesini nasıl ustalıkla takabiliyor anlayamamışım, adam sandıydık bir de seni" demişti...

    Yani canım sıkılıyor falan dediğin için diyorum, boş zamanlarında benim blogda bir göz gezdir, ne tehlikeli görüşlere sahip olduğumu anlarsın.

    Anlarsan bana da anlat lütfen, ben de bileyim neymiş o tehlike :)

    Bu arada şu gizemli arkadaşından da çekinmiyor değilim. "Ben bu kadar açık konuşmuyorum, elin adamı nasıl da rahat rahat sayıp döküyor" demez inşallah :))

    YanıtlaSil
  5. Gizemli arkadaşım kim ya? Çıksın desin karışsın bakim. Ben bana karışanı da çok severim zatne :p

    okudum da bişi anlamadım blogundan. yani aykırı bişi anlamadım. daha doğrusu rahatsız bişi görmedim. sanırım sorun onlarda değil bende

    YanıtlaSil
  6. Eveeet, sorun sende değil bende, sen daha iyilerini hakediyorsun :D

    Demekki rahatsız olan kendileriymiş ama işte, eşeklik de bendeymiş, fazla eğilmişim, semeri bulan da gelmiş :)

    YanıtlaSil
  7. mevzuyu bana mail yoluyla aktar, merak ettim.

    YanıtlaSil
  8. Ama ben dinleyicilere hiç dayanamam, sapır sapır dökülüveririm herşeyi :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..