Tüm baskılara dayanamazken hafta sonu Pucca'nın yazısını görüp ağlamak istedim. Blog hayatını bırakan tek kişi değildim anlaşılan. Ya da Pucca yazısını bana yazmıştı. Aslında bu o kadar da ilginç değildi. Daha ilginç şeyler geldi başıma.!
Beni okuduğundan haberim bile olmayan insanlar "Neden yazmıyorsun ya" sorusunu yöneltip durdular. Sonra eklediler "Sen yazmalısın." Ben yazmalıyım evet. Ben kendimi bildim bileli yazıyorum. Dalga geçiyorum sanıyorsun belki ama öyle. 5 yaşımdayken babamın eve papağan getirmesi ile başladım yazmaya. Okuma bilmeden yazdım. Aldım papağanımı karşıma, konuşmayı öğrensin diye hikayeler anlattım, romanlar yazdım. Elimde saçma bir kitapla kafamdan bi'sürü şey uydurdum. Derken yazmayı öğrendim ve yazdım..
Blogumu kapadım dediğimde okurlarımdan aldığım tepkilerin haricinde evde de bir tepki oluştu. Annem "Sen yazmadan edemezsin, hayırdır, başka bi'şey mi var" sorularıyla sıkıştırdı beni. Kardeşim "Sen yazamazsan ölürsün" ile tehdit etti. Zira salonda otururken aniden "Yazım geldi" deyip çişi gelmiş insanın sıkışıklığında bilgisayarın açılmasını bekleyen bir insanım ben.
Neden mi vazgeçtim yazmaktan? Korktuğumdan. O kadar çok atarlı yazıyorum ve o kadar çok insanın bundan etkilenmesini sağlıyorum ki.. Ben kimim ki korkusuna girdim. İnsanları yönlendirmek ve yalnızca kırmak için yazdığımın bilincine vardım. Kim bilir buralardan kimleri kırdım, kimlerin canını yaktım kurduğum cümlelerimle.
Sonra bir ara veresim geldi. Yazamamaktan korktum. Ciddi manada yazamadım bir ara. Aşk dersin, sevgi dersin ne dersen dersin ama durdu işte kafam bir an. Kafamın içinde gezip duran bir tümörden şüpheliyim fakat şimdilik umrumda değil. en azından rahatsız ediciliği yok henüz.
Anlayacağın, ben geri döndüm! Özledin mi bilmiyorum ama ben ciddi manada özledim yazmayı. Ve en önemlisi, sen alın diye yazmıyorum bunları. Sen eğlen,öğren biraz da belki ders çıkarmak istersin diye yazıyorum. Kırıl diye değil.
Bu yüzden geçmişimden 10 tane yazıyı geri döndürüp, yeni bir sayfa açma kararı aldım. Artık daha dikkatli olacağıma emin olabilirsin. Olamayadabilirsin. :)
Beni okuduğundan haberim bile olmayan insanlar "Neden yazmıyorsun ya" sorusunu yöneltip durdular. Sonra eklediler "Sen yazmalısın." Ben yazmalıyım evet. Ben kendimi bildim bileli yazıyorum. Dalga geçiyorum sanıyorsun belki ama öyle. 5 yaşımdayken babamın eve papağan getirmesi ile başladım yazmaya. Okuma bilmeden yazdım. Aldım papağanımı karşıma, konuşmayı öğrensin diye hikayeler anlattım, romanlar yazdım. Elimde saçma bir kitapla kafamdan bi'sürü şey uydurdum. Derken yazmayı öğrendim ve yazdım..
Blogumu kapadım dediğimde okurlarımdan aldığım tepkilerin haricinde evde de bir tepki oluştu. Annem "Sen yazmadan edemezsin, hayırdır, başka bi'şey mi var" sorularıyla sıkıştırdı beni. Kardeşim "Sen yazamazsan ölürsün" ile tehdit etti. Zira salonda otururken aniden "Yazım geldi" deyip çişi gelmiş insanın sıkışıklığında bilgisayarın açılmasını bekleyen bir insanım ben.
Neden mi vazgeçtim yazmaktan? Korktuğumdan. O kadar çok atarlı yazıyorum ve o kadar çok insanın bundan etkilenmesini sağlıyorum ki.. Ben kimim ki korkusuna girdim. İnsanları yönlendirmek ve yalnızca kırmak için yazdığımın bilincine vardım. Kim bilir buralardan kimleri kırdım, kimlerin canını yaktım kurduğum cümlelerimle.
Sonra bir ara veresim geldi. Yazamamaktan korktum. Ciddi manada yazamadım bir ara. Aşk dersin, sevgi dersin ne dersen dersin ama durdu işte kafam bir an. Kafamın içinde gezip duran bir tümörden şüpheliyim fakat şimdilik umrumda değil. en azından rahatsız ediciliği yok henüz.
Anlayacağın, ben geri döndüm! Özledin mi bilmiyorum ama ben ciddi manada özledim yazmayı. Ve en önemlisi, sen alın diye yazmıyorum bunları. Sen eğlen,öğren biraz da belki ders çıkarmak istersin diye yazıyorum. Kırıl diye değil.
Bu yüzden geçmişimden 10 tane yazıyı geri döndürüp, yeni bir sayfa açma kararı aldım. Artık daha dikkatli olacağıma emin olabilirsin. Olamayadabilirsin. :)
e hoşgeldin o zamanda:))
YanıtlaSiliyi bişey yaptınnnnn sen bana inan büşra...
atarlı atarlı yaz sen yine ahahaa
iyidir atar
candır:))
valla iyi olmuş. kaç gündür günde bir kaç kez girip girip baktım belki gelmişsindir diye.
YanıtlaSil41 pare top atışıyla kutlanmasını teklif ediyorum, kabul edenler etmeyenler. kabul edilmiştir :)
YanıtlaSilE hşbuldum o halde :))
YanıtlaSilYazabiliyorken yazın siz arkadaşım, Zaten çok iyi de yazıyorsunuz, çok da güzel iyi yazıyorsunuz tamam mı!
YanıtlaSilAtar konusuna gelince... Ben askere gitmeden evvel tek istediğim şey yazmaktı, hem o kadar sevimli, neşeli, ilginç şeyler yazar veya düşünürdüm ki! Şimdi her yazımda birine kahırlanıyor, kızıyor küsüyor, atarlanıp duruyorum. Hani zaten okuyanım edenim de yok ama en azından yazdığım şeyden en başta ben zevk alıyordum. Askerden geldim geleli, hem tarzımı, hem yazımı hem kendimi kaybettim...
Hasılı, yazın işte ya. Daha önce de dediğim gibi, ne güzel kırk yılda bir takip edilesi bir yer bulmuşum, onuda kapatıp iyice hayata küstürmeyin beni :D Neye elimi atsam kurutuyorum zaten bu aralar...
Çok teşekkür ederim Syrano. Sevindim bu şekilde okurum olmasına :)
YanıtlaSiliyi olmuş bu (:
YanıtlaSilMutlu oldum ki :)
YanıtlaSilBir umutla beklemenin faydaları... Sevindik, mutlu olduk.. :)
YanıtlaSil