Korsan kitap?

Bildim bileli yazarım ben. Yazamadığım zamanlarda da yazardım. Yani yazmayı bilmediğim zamanlarda elime kitap alır, okuma bilmeden yazardım. Yani kafadan sallardım. Bi sürü hikayem vardı. Yazardım, yazarım.. Yazmadığım veya yazamadığım bir gün düşünüyorum da yok gibi. Bu kafa hep meşgul. Hep bi'şeyler düşünüp yazıyor. Merak ediyorum hepiniz öyle misiniz?

Tek bi olaya veya tek bi kişiye odaklanamıyorsunuz. Mutlaka başka bi'şeyler daha yapmanız gerekli. Bi yere giderseniz mutlaka ikinci bi yer daha olmak zorunda. Yoksa olmaz?! Bu bağımsızlık mıdır, yoksa ötesi mi? Bağımsızlık dediğimiz şeyin olmadığını da biliyoruz değil mi?! Evet, bağımlıyım. Yazma bağımlısıyım.

Bunun haricinde yazmanın öğretilecek bir şey olmadığına inanıyorum. Yani adamı karşınıza alıp, bak elma dediklerinde şu açıdan bakacaksın; armut dediklerinde şöyle yazacaksın diyemezsin. Anlatılacak şey değildir ki. Bu yüzdendir ki korsan kitaplara falan karşı değilim. Zaten öyle olsam burada yazıyor olmazdım. Yazılarımı bi'kaç yerde gördüm. Cümlelerimi twit olarak gördüm. Durum güncellemelerinde karşılaştım. Benim yazdıklarım insanların duygularına tercüman oluyor diye mutlu oldum. Çalmak olarak görmedim onları. Kitap yazarı olsaydım eminim yerde benim ismimle kitabımı görsem inanılmaz sevinirdim.  Bu okunduğuma delalettir ne de olsa. Parası olmayanlara veya yetişmeyenlere yapılmış bir amme hizmeti..

Tabi yazarlar böyle düşünmüyor. Geçinmek için yazanlar var zira. Onlar hayatlarını ondan kazanıyor. Ben öyle düşünmüyorum. İnsanlardan besleniyorum zaten. İnsanlara kendilerini anlatmaya çaba sarf ediyorum. Çoğunlukla kendimle beraber hepimizi eleştiriyorum da. Yazarken mutlu oluyorum, okundukça daha bir mutlu oluyorum. Bence yazarlık yazdıklarını paylaşma hırsı bir nevi. Başkaları okusun diye yazıyoruz biz bunları değil mi ama?

Korsan kitapların en güzel yönü ise, cümlelerinizin sizin olduğunu biliyor okurlarınız. Sonuçta bire bir kopyası. Evet, para kazanmıyorsunuz oradan ama hiç olmazsa sizin siz olduğunuzu biliyorlar. E biz net ortamında ne yapalım. Paragraf paragraf götürülüyor cümlelerimiz de kendileri söyleniyormuş havası veriyorlar. Ama ben onu benim yazdığımı biliyorum. Beni tanıyanlarda yazabileceğimi. Zaten her şeyi kendimiz için yapmıyor muyuz? Bence öyle yapıyoruz.

Hee ben korsan kitap alıyor muyum? Almıyorum. Uyuz olduğum bi kaç yabancı yazar var hani "Newyork Times Bestseller" larından. Onların ki hariç. Onlar para kazanmasın abi modundayım. Fakat kitaba 20 TL ve üzeri vermek istemeyen, okuma aşkı ile ucuzlukçu da nefes alan insanları da anlıyorum. Hee bu insanlar tembel ve kitap fuarlarına ilgisiz. Oralardaki indirimlerde bi'haber belki ama kötüler olmadan iyilerin değerini anlayamazdık değil mi? 

Paranız varsa cebinizde, emeğe hıyanet etmeden bandrollü ürünleri alınız. Ki kitap alamayacak durumda olan insanların varlığına inanmıyorum. Bomboş kütüphanelerimiz var zebillen. Bi tanesinin kapısından geçerken içeri girin de orada okuyun, doyurun gözünüzü. Korsan kitap alanlara haklarını helal etmeyen yazarlarımızı da göz ardı etmeyin. Zira ortada bir hak-hukuk varsa diğer tarafa kalmasın işler. Aaa karşı değilim demiştim değil mi? Hayır efendim! Karşıyım.! Korsan kitap olmasın, her yazar emeğin karşısını alsın. 

İyiler de kötüler de iyi ki varlar. Yazarlar ise daha çok iyi ki varlar. Yazmak insanın içten gelen duygusudur. Yazmak istediğiniz için yazarsınız, paylaşmak istediğiniz için paylaşırsınız. Bu bir nevi "sanat için sanat" duygusudur. Günümüzün en büyük ressamları resimlerini satmamış, ısınmak için yakmışlardır. Yüksek fiyatlara satıp odun alabilecek durumları olduğu halde düşüncelerini satmaktan kaçınmışlardır. Bir de o açıdan yaklaşırsak olaya; bloguma neden reklam almadığımı anlamış olursunuz. Nereden nereye değil mi?

Yorumlar

  1. Ben yazdıklarına katılmıyorum. Öncelikle, kendimi "yazar" olarak nitelemiyorum ki cümlelerimin peşine düşeyim, "Ben ne yapayım, yazdıklarım paragraf paragraf götürülüyor" diyeyim. Ben sadece anı paylaşımcısıyım. Ki buna rağmen uyuz da olurum artniyetli olarak yürütülmesine bir şeylerin.

    Korsan kitap bir amme hizmet değil bence. Kimi kimselerin kimi emekler üzerinden haksız kazanç sağlaması. Bir kitabın yayınında sadece yazarın değil çevirmenin, o kapağı tasarlayan tasarımcının ve bizim bilmediğimiz, arka planda çalışan pek çok insanın emeği var.

    Hayatımda 2 kez korsan kitap aldım. Buna alışmayı isterdim zira çok daha ucuz. Ama ikisi de içime battı, biliyorum ki orijinallerini almadan rahat etmeyeceğim.

    Ayrıca -bunu saldırma veya yargılama anlamında asla söylemiyorum- ben "hayatta para vermem" denen yazarın kitabını korsan almayı da anlamıyorum. Madem ki o kadar sevmiyorum, okumam da. Bana biraz riyakarlık gibi geliyor. Dediğim gibi söz meclisten dışarı, kimseyi yargılamak derdinde değilim, düşüncemi paylaşıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim :) Ama ben de kitap para kazanmak için yazılmamalı taraftarıyım biraz. Para için kendini satan yazarlar biliyorum. İsim vermeyim tabi. Düşüncelerini satan yani. Bir gazetedeyken çok başka, başkasındayken ise çok başka. Para girdiği yeri kirletiyor. Madem yazma niteliğin var, paylaşma özgürlüğüne de saygı gostermelisin gibi bir mantığım var. Kimine göre yanlış elbet :)

    Ben "para kazanmasın" dediğim yazarlar zaten yeterince parayı kazanan, kitapları filmlere dönüştürülmüş; oralardan da kazanan insanlar. Ki onlar da bi elin bi parmağını geçmez.

    Tabi ekledim. Hakkını helal etmeyen yazarlar var bu konuda. Yürek ister korsan kitap almak. Hak-hukuk girdi mi işin içine; bu taraf neyse de öbür taraf ALlah muhafaza :/

    YanıtlaSil
  4. Ben bir kitap bile alamayacak insanlar olduğunu düşünüyorum.Ülkedeki asgari ücretler belli hatta çoğu yer asgarinin altında para veriyor.İnsanlar da çocuklarına kitap parasını bile lüks olarak görüyor.20-25 liraya bir haftasını geçiren insanlar var.O parayla pazara gidip onunla da iki hafta geçinen insanlar var.Bunun yanında kendimi düşünüyorum bu indirimler ve sahafımı bulana kadar ayda en fazla iki kitap alıyordum çünkü benim annem roman okuma konusunda oldukça katıdır.Değil 20 lira 5 lira bile vermez ben kitap okuyayım diye..
    Almıyorum,aldığımda içim rahat etmiyor.2 kez korsan kitap almışlığım vardı onları kütüphaneme koyamıyorum.İçim almıyor onları oraya koymaya.Ben indirimlerden ve sahafımdan istediğim her kitabı daha ucuza alabiliyorum ama alamayan insanlar için bana göre okumaları korsan kitap okumalarından daha önemlidir.

    Ayrıca kitaplara verdiğimiz paranın çoğu yazara değil yayınevine gidiyor.Bu yüzden de rahatsızım.

    YanıtlaSil
  5. blogumda seni bekleyen bir mim var :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..