Cam Kenarı Benim!

Ortak derdimiz midir başka bir şey midir bilmem? Fakat rakamlı koltuklar her zaman başımızı ağrıtır. Sebebi ise, yerine oturmayan çok bilmiş kişilerdir..

Bu tiplere en çok uçakta rastlarsınız. Uçağın en havadar yeri olan koridor kısmıdır oysa. Fakat inatla bir cam kenarı merakı vardır. Sonuçta uçarken hava açıksa, yeri seyretme gibi tatlı bir şey yoktur. Benim gibi uçak korkunuz varsa hele, dışarıya bakmadan edemezsiniz.

Çok anlatmışımdır, durmadan anlatırım efenim. Bindiğim bir uçak düşme tehlikesi atlattı. Ama öyle böyle değil. O gün bugündür, cam kenarı haricinde bir yere oturamaz oldum. Bazen de koridor tercih ediyorum. Fakat özellikle cam kenarı.. Hani utanmasam, uçağın kuyruğunda gidicem, ama yine de cam kenarını tercih edicem o derece.. Beynimden vurulma anını yaşamam ise koltuğumda başkasını kurulmuşken gördüğümde oluyor. Ben özellikle cam kenarı almışım arkadaş, ne bu rahatlık demek istesem de diyemiyorum. Pardon, orası benim yerim desem; sebepsiz bir gerginlik çıkıyor. O kişiyi yerinden etmenin verdiği rahatsızlığın yanı sıra, o kişinin nefretini kazanma hissi de vuku buluyor. O kişi ve diğer yolcular "Aman nolcak sanki 2 saatlik yol" diyorlar belki diye de düşünüyorsun o an. Sanki uçakta değilsin de yerin binbir kat dibine geçmişsin gibi oluyor. Yok susup hemen yanındaki koltuğa otursan, hakkının yenildiğine bile bile göz yummuş oluyorsun. Bu da karşındaki kişiye doğru yaptığı ve o hakkı inatla yemeye devam edeceği biletini de kesmiş oluyorsun. Çok kötü.

Bugün ise feribotta başıma geldi bu olay. Modern zamanda feribotlara da numaralar koymuşlar ve biletleri numaralandırmışlar. İsminle özel olarak yer satın alıyorsun. Ben de her zaman üst salonda en önde ve cam kenarında yer satın alıyorum. Çünkü en ön bacak uzatma açısından daha geniş ve ferah oluyor. Cam kenarını da her zaman çok severim. Arabada, otobuste, metrobüste hatta metro da bile cam kenarı tercih ederim ki bu benim kişisel tercihimdir. 

Feribota bindim, koltuğuma ilerledim A kişisi ile birlikte. Bir baktım, yerimde başkası oturuyor. Biletime baktım, koltuk kenarındaki dizilime baktım; cam kenarı benim biletimdi. Oturan kıza dönüp "Pardon, sizin numaranız kaç" dedim. "489" dedi sinirle ve ekledi "Burası benim, bi yanlışlık yok". Ben de "tamam ama benim numaram 487 ve cam kenarı 487"dedim. Tüm dünyanın hakimiyeti bir şekilde elindeymiş gibi ayağa kalkma hamlesi yaparak "Hiç sanmıyorum ama sizin için bir kontrol edeyim" dedi. Koltuğun yanındaki numaraları göstererek bakın "487-488-489"dedi. Kafasına göre içten dışa doğru bir sıralama yapmış. Tekrar numaraları göstererek "Bakın PENCERE 487,KORİDOR 489" dedim. büyük harflerle yazdıklarımı bastırdım, hemde parmağımla üzerinden geçtim. Kızcağız tribe girdi, koridora çıktı, arkadaşlarına kısaca olayı özetledi. Kendi aralarında kalkıp beni bir güzel çekiştirip "ne gerek vardı" triplerine girdiler. 

Ne gerek vardı?
Gerek vardı efendim. Eğer elimizi kolumuzu sallayarak istediğimiz yerde oturmamız gerekseydi, biletlerimizde numaralarımız olmazdı. Bize böyle bir HAK verilmişse, ben orayı SATIN ALMIŞSAM, o koltuk benim HAKkımdır. Kimse kusura bakmasın, hakkımı kimseye gasp ettirmem göz göre göre. Böyle olaylara göz yuma yuma tepemize çıkartıyoruz kötü insanları. Yapmayalım. Ha, gelir dersin benim şöyle şöyle bir rahatsızlığım var, o yüzden geldim oturdum, izniniz olursa burada oturmak istiyorum; veririz izin. İzin istemek bu kadar zor olmamalı. Yanlış yere oturup bir de karşındakini aşağılar gibi konuşursan; sanmıyorum kimse buna göz yumacak. Herkes önce kendi numarasına otursa, hiç sıkıntı çıkmayacak aslında. Madem 2 saatlik yol, ne gerek vardı, sen başta otursana kendi koltuğuna. Hayır yani, benim koltuğumda işin ne?

Yok arkadaş hiçte suçlu hissetmiyorum kendimi. O agresif ve huzursuz havanın oluşumundan da rahatsız olmuyorum. Evli evine, köylü köyüne.

Yorumlar

  1. Ama lütfen orası benim yerim olacaktı ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahhahahah :D aynen öyle, benim yerim orası! :D

      Sil
  2. Sinir harbi yaptırıyorlar insana. Bir de utanacağına zeytinyağı gibi üste çıkma çabası insanın içindeki zebaniyi çıkartması için yaldızlı davetiye yani...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hah evet, tam da söylediğin gibi. bir de üste çıkma çabası var gerçekten. sanki suçlu benimmiş de, ben yerinden zorla kaldırıyormuşum gibi davranıyorlar.

      Sil
  3. Bende birkaç sefer denk gelmiştim böylelerine. Vallahi katılıyorum bir kere müsamaha gösterdin mi tepemize çıkıyorlar resmen. Böylelerine pabuç bırakılmamalı. ^^ Sevgiyle kal... ^.^

    YanıtlaSil
  4. Çok haklısın , ben de yerimi vermem kimse kusura bakmasın. İnsanımız artık yüzsüzlükte sınır tanımaz oldu. Böylelerine haddini bildirmek de haliyle farzoldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle. bir dur demezsek, sonra yine çekenler biz olacağız

      Sil
  5. Küçük birşey gibi görünüyor ama bence önemli :) koridorda ayak uzatmak ayrıca rahat oturmak kesinlikle mümkün değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya bence de . bir de arkadaşları, aman ne gerek vardı iyy gerizekalı felan dediler bana :D mallar ya.

      Sil
  6. memlekette sakat zihniyette insan çok malesef..bu eğitimi çekirdekten ailenin vermesi lazım baba böyle olursa çocuk da onu doğru zannediyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle tam anlamıyla "sakat zihniyet" nefret ediyorum bu tiplerden :(/ bir de iddia etmiyorlarmı hayır benim diye. Allam ya.

      Sil
  7. Araç yarı boş ise seçenekler çok olur araçların yarı boş olmasını dileyelim (gerçi bazen doldurmadan da harekete geçilmiyor o ayrı konu).

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..