Ters İbraz (ChargeBack) ve Kötü Niyetli Satıcılardan Korunma Yöntemleri


Merhaba sevgili okurlar. Bu benim blogda ki ilk yazım olması vesilesiyle biraz işe yarar, dişe dokunur bir konu üzerine değinmek istedim. Konuya giriş yapmadan önce,  daha açıklayıcı olması kaydıyla bir arkadaşım başından geçen olayı hiç yorum katmadan yazmak istiyorum.  

Peşin olarak şunu söylemek istiyorum, bu yazı herhangi bir firmayı kötüleme yazısı değil, neredeyse kimsenin bilmediği, internette aradığınızda çoğunlukla karşınıza komik bir şekilde dolandırıcılık yönetimi? olarak bahsedilen chargeback yani ters ibraz operasyonunu siz okurlara anlatmaktır.

Evet başlıyoruz,

Kahramanımız bir gün "N11.com" alışveriş sitesinden bir ekran kartı sipariş eder. Kargo kutusunda hasar olmayan ama nispeten kötü kargolanmış ürün alındıktan sonra üzerinde ki soğutucu ünitelerinden birinin kırık olduğu fark edilir. Bunun üzerine aracı firma olan N11.com'da kayıt açılır ve durum bildirilerek iade talebi istenir. N11.com "üründe tespit çalışması yapılacağı, bu olmadan iade oluşturulamayacağı" bilgisini kahramanımıza ileterek ondan "ürünün teknik servise gönderilmesi" için onayını ister, onay olmadan hiç bir işlem yapamayacağını iletir. Bunun üzerine onay alınır. Ürün gerçek satıcı olan "Meron Elektronik" isimli firma tarafından kusur tespit için değilde, "Müşteri Şikayeti" ile "Servis Point" isimli teknik servise gönderilir. Teknik servis ürünün fanı kırık olduğu için garanti dışı! bırakır ve geri gönderir. Bunun üzerine Meron Elektronik, bunun kullanıcı hatası olduğunu hem N11.com'a hem de kahramanımıza gönderir. N11.com, kahramanımız onaylamamasına rağmen o ana kadar kendi üzerinde tuttuğu ücreti derhal satıcıya aktarır. Kahramanımız daha sonra satıcı ile irtibata geçmesine rağmen, satıcı kendisine "oldukça suçlu" olduğu söyler. Kahramanımız elinde süreçte garanti dışı olmuş kırık bir ekran kartı ile ortada kalır. Daha sonra kahramanımızın olayı çözümlemek için izlediği yol hakkında bilgi vereceğim.


Yazının kalanına devam etmeden önce, hiç kullanılmamış ürününde bulunan bir hasar sebebiyle ürünü direk garanti dışı bırakan Servis Point isimli firmaya ve müşterisini mağdur etmek  pahasına komisyonunu bir an önce alabilmek için elinde bir avuç tuzla koşa koşa parayı satıcıya gönderen N11.com'a buradan tebriklerimi iletiyorum:). Gerçek satıcının ise yüzüne Tüketici Hakları Koruma yönetmeliğini fırlatmak istiyorum :)

Şimdi konuya hayali bir olay üzerinden devam edeceğim. Farz edelim ki ben nam-ı diğer A kişisi, kötü niyetli bir satıcıyım ve hasarlı ürünleri doğrudan veya aracı firmalar üzerinden satıyorum. Müşterilerim ürünleri teslim aldıktan sonra hasarlı sattığım ürünün hasarı için müşteriyi suçluyorum ve aracı firmadan bunun üzerine hemen paramı alabiliyorum. Günlerden bir gün size hasarlı ürünü sattım ve suçu size atarak yine paramı aldım.

Tüketici haklarının sıkı bir şekilde korunduğu veya satıcıların dürüst olduğu yerlerde mesela ne bileyim Amerika'da ya da Japonya'da falan yaşasaydık bu tip bir durumla karşılaşma olasılığınız düşük ve çözüme ulaştırma süreniz kısa olurdu ama Türkiye'de, maalesef tüketici hakları korunmasının yasalara pek nüfuz edemediği yada doğru şekilde nüfuz edemediği için başınıza gelmesi oldukça yüksek bir durum. Bu açığı kullanan satıcılar kadar garanti hizmeti veren teknik servislerimiz dilediği gibi at koşturmakta ülkemizde.

Peki siz tüketici olarak ne yapacaksınız? Benden nasıl korunacaksınız?  

Öncelikle haklarınızı bilmenizde fayda var. Türkiye için konuşursak iki farklı yönetmelik söz konusu.
Bunlardan bir tanesi 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun, diğeri ise Mesafeli Satışlar Yönetmeliği. Bunlara hızlıca bir göz gezdirdikten sonra şunları kolayca görebiliriz:
  1. Satıcı, ürünün alıcıya yada alıcının belirlediği üçüncü bir kişiye teslimine kadar oluşan zarardan sorumludur.
  2. Satılan ürün ayıplı ise alıcıya para iadesi, ücretsiz tamir veya ücretsiz değişim hakkı doğar. 
  3. Ayıplar hemen fark edilebileceği gibi gizli ayıpta olabilirler. Gizli ayıplı ürünlerin fark edilme süresi 6 aydır.
  4. Satıcının, alıcı ile münakaşa etmeden koyduğu ve dengeyi alıcı(müşteri) aleyhine bozan sözleşme maddeleri geçersizdir.(Alıcı onaylasa bile!)
  5. Alıcı tarafından belirlenen süre içinde ürün teslim edilmesiyse alıcı iade talep edebilir.
Bunlar dışında cayma hakları hakkında bilgiler bu dokümanlarda bulunabilir. Ama o şimdi konumuz dışında.

Bu bilgiler ışığında yapabileceğiniz bir iki şey var. Bunlar
  1. Satıcıyı ikna :)
  2. Tüketici Mahkemesine veya Doğrudan Mahkemeye başvurmak (Malın değerine göre)
  3. Chargeback - Ters İbraz başvurusunda bulunmak (Eğer bankamatik veye Kredi Kartı ile alındıysa)
Bunları anlatmaya başlamadan önce bazı doğru bilinen yanlışlardan söz etmek istiyorum. Öncelikle alıcının kargo geldiği anda ürünü inceleyip hasar veya ayıp tespit yapmak gibi bir sorumluluğu YOK. Eğer varsa kutudaki hasar için tutanak tutturabilirsiniz ama bu tutanağı tutmamanız bağlayıcı değil. Ürünün tipine göre bu kontrolü yapmak zaten imkansızdır. Velhasıl bazı ürünlerde bu hasar/ayıp kullanım sırasında ya da kullanıma hazırlama esnasında çıkabilir. Kısaca "kargoyu almadan önce hasar kontrolü yapıp tutanak tutmalıydınız" diyen satıcılara kesinlikle kulak asmayın. Alıcı kargoyu teslim aldığını beyan eden "kurye tutanağını" imzaladıktan sonra yükümlülük üzerinden kalktı zanneden satıcıların kafaları gerçekten çok güzel. 

Neyse, aldığınız üründeki ayıp/kusur/hasar sonradan ortaya çıkabilir. Buna gizli ayıp denmektedir. En basit örneğiyle aldığınız kırmızı bir pantolon ilk yıkamada rengi soluyorsa bu bir gizli ayıp kapsamına girer ve alıcıya para iadesi hakkı doğar. Ya da aldığınız üründeki hasar sonradan ortaya çıkarsa bu da ayıplı ürün kapsamına girer. Örneğin bir telefon aldınız, açılıp açılmayacağını görmek için oturup kurye elemanıyla şarj olmasını beklemenize! gerek yok :) Böyle şeyler mümkün olmadığı için alıcıya bir "teslim anında tespit" yükümlülüğü verilmemiştir. Bunlarla beraber eğer ürünün montajının alıcı tarafından yapılacaksa bunun sözleşmede belirtilmesi ve alıcıya doğru yönergelerin verilmesi gerekmektedir. Ürünün içinden kurulum yönergesi çıkmamışsa yada yönergede alıcının kurulumunu zorlaştıracak profesyonel ekipmanlar gerekiyorsa alıcı yine iade talep edebilir. Ek olarak internet sitelerinde çoğumuzun okumadan işaretlediği kullanıcı mesafeli satış sözleşmeleri asla ve asla yasal olan Mesafeli Satışlar Yönetmeliğinin maddelerini ezici veya kaldırıcı hükümler bulunduramaz. Doğrudan alıcı aleyhine konulan maddelerde siz onaylasınız dahi geçersizdir.

Örneğin bir televizyon aldınız, satıcılar size birbiri ile çelişen iki şart koşacaklardır:

1.) Televizyonun kutusunu sadece servis açabilir, bunun haricinde kutu açılırsa sorumluluk alıcıya aittir.
2.) Alıcı kargo geldiğinde ürünü kontrol edip hasar tespiti yapmalıdır ?

Evet hiç birimizin gözünde x-ray cihazı olmadığına göre kutuyu açmadan hasarı kontrol edemiyoruz. Fakat kargoyu teslim aldığımız için hasarı kabul etmiş oluyoruz? Eğer ki kutuyu açar sakta, servis açmadığını için yine hasardan biz sorumluyuz :). Yani bunun üzerinde tartışmaya bile gerek yok. Buna alenen insanlarla dalga geçmek denir.
 
Özet olarak, kargo elemanından ürünü teslim alırken acaba içinden bozuk mu çıkacak şöyle mi olacak yoksa böyle mi olacak şeklinde eliniz titremesin. Kapıda irsaliyeli fatura isteyin zaten kuryenin eli ayağına dolaşacaktır. Bu irsaliyeli fatura olayından bir yazıda bahsetmek lazım aslında şimdi sırası değil ama şunu söylemekte fayda var kuryenin yasal olarak size teslim etmek zorunda olduğu iki şeyden birisidir kendileri. (Ama %90 kargo elemanı bunu size teslim etmeyecektir kağıt masrafından dolayı. Bu tip bir durumda kargo firması ürünü taşımış sayılmaz, müşteriye yine iade hakkı doğar). (dikkat, irsaliyeli fatura, kargo kutusunun üstüne satıcı tarafından yapıştırılan ürün faturası değildir.)

Hayali hikayemizden devam ediyoruz, size hasarlı ürün sattım, sizde bana durumu bildirerek iade almam için ikna etmeye çalıştınız. Fakat size dedim ki "Ürüne sen zarar verdin, ne değişik bir adamsın sen şimdiden gelmiş bende iade istiyorsun utan utan". Bu aşamada ürün değeri az ise çoğunuz bana hakaret edip, bela okuyup kaderinize kısmet yaşayacaksınız. Zira az sonra anlatacağım gibi Tüketici Mahkemesine başvurmak hiç pratik bir süreç değil. 

Yöntemlerden ilki: Tüketici Mahkemesi

Bu aşamayı hızlıca geçmek için maddeler halinde vereceğim yorumumu sonra yazacağım:
  1. e-devlet şifreniz yoksa, mesai saatleri içinde ptt'ye bir uğrayıp sıra bekleyip e-devlet şifresi alıyorsunuz
  2. Şifrenizi aldıktan sonra e-devlet portalı üzerinden satıcı firmanın bilgilerini eksiksiz! ve hatasız! girerek konuyu anlatıyorsunuz, varsa resim falan yükleyebiliyorsunuz. Bu işlem size bir form döndürüyor. O formu bastırıyorsunuz ve imzalıyorsunuz.
  3. Oturduğunuz yere göre ilçenizde ki tüketici mahkemesinin yerini buluyorsunuz, genellikle kaymakamlık binasında oluyor. Buraya mesai saatleri içinde gidip,  sıra bekleyip formu teslim ediyorsunuz
  4. Tüketici Mahkemesi size bunun sonuçlanmasının 4-5 ay sürebileceğini, satıcıdan savunma isteyeceklerini falan söylüyor. (satıcıya bir süre tanınıyor savunma için)
  5. Satıcıdan savunma geldikten sonra  mahkeme toplanıyor ve karar veriliyor. 
  6. Eğer karar lehinize çıkarsa (örneğin para iadesi), bu karar ile satıcıya gidiyorsunuz.
  7. Satıcı karara direnip size parayı vermiyor :) (tüketici mahkemesi kararına direnebiliyor veya temyize gidiyor)
  8. Dava açılıyor süreç uzuyor, bu süreç içinde sürekli evrak getir götür yapıyorsunuz.
  9. Satıcı hiç bir şey yapmıyor siz koşturuyorsunuz, aradan  2 yıl geçiyor mahkemenin sonuçlanması için
  10. Haciz kararı çıkıyor bir bakmışsınız satıcı yok, buhar olmuş ehehe:)
Evet sonlara doğru başınıza gelebilecek, gelmesi muhtemel adımları da ekledim:). Satıcılara "sizi gerekli yerlere şikayet edeceğim yada yasal hakkımı arayacağım" dediğinizde pişkin pişkin dilediğinizi yapın demesinin yada n11.com'un kendi N11 Mesafeli Satış Sözleşmesinde inanılmaz ama gerçek olan şu maddeleri koyup üstüne oldukça rahat bir şekilde anlaşmazlıklarda gidin tüketici mahkemesine başvurun demesinin sebebi budur.

N11 mesafeli sözleşmesinde geçen bir madde:

"Alıcı’nın, Sözleşme konusu Mal/Hizmet’i teslim almadan önce muayene edecek tahrip olmuş, kırık, ambalajı yırtılmış vb. hasarlı ve ayıplı Mal/Hizmeti kargo şirketinden teslim alması halinde sorumluluk tamamen kendisine aittir. Alıcı tarafından kargo şirketi görevlisinden teslim alınan Mal/Hizmet’in hasarsız ve sağlam olduğu kabul edilecektir. Teslimden sonra Mal/Hizmet’in sorumluluğu ve hasarlar Alıcı'ya aittir. Mal/Hizmet’in tesliminden sonra Alıcı'ya ait kredi kartının Alıcı'nın kusurundan kaynaklanmayan bir şekilde yetkisiz kişilerce haksız veya hukuka aykırı olarak kullanılması nedeni ile ilgili banka veya finans kuruluşunun mal/hizmet bedelini Satıcı'ya ödememesi halinde, Alıcı kendisine teslim edilmiş olması kaydıyla Mal/Hizmet’i 3 (üç) gün içinde Satıcı'ya iade etmekle yükümlüdür. Bu halde teslimat giderleri Alıcı'ya aittir."

Dayanamayıp bu aşamada yorumumu eklemek istiyorum.

Farz edelim ki yukarıda okuduğunuz maddenin bir benzerini ben size hasarlı ürünü satmadan önce sözleşmemize şu şekilde ekledim: "eğer ki sen ürünü teslim alırken hasarı/ayıbı fark edemedin vay gerizekalı yandın şimdi oh iyi oldu sana kullan öyle bozuk bozuk. Ha ama ola ki banka buna adaletsizliğe engel olup bana para ödemezse sen ürünü 3 gün içinde bana göndereceksin. Yine de itiraz ediyorsan git mahkemeye  başvur kardeşim." 

Ne güzel oldu değil mi? Fark ettin fark ettin fark etmedin ben kazandım:).

Bu arada satıcı bile sattığı ürünü 3 gün içinde gönderemezken biz işimizi gücümüzü bırakıp satılan ürünü 3 gün içinde yetiştirecekmişiz satıcıya. 
Ayrıca mesela ben oturma odası grubu aldım. Kargo elemanı ile oturup takımı kurup tespit etmemiz gerekiyormuş hasarı yahu buna ancak kargalar güler. Neyse buraya kadar okuduysanız bu maddenin geçersiz bir madde olduğunu fark etmişsinizdir.

Yöntemlerden ikincisi: Chargeback Nam-ı Diyar Ters İbraz

Evet ana konumuza daha yeni geldik. Önce bu operasyon hakkında kısaca bilgi verip daha sonra Kahramanımızın başarılı bir şekilde sonuçlanmış chargeback operasyonu üzerinden örnek vereceğim.

Chargeback veya Ters İbraz ile ilgili google'da arama yaptığınızda bizim saygıdeğer! Türkçe web sitelerimizde ki bir takım abiler! bunun bir dolandırıcılık yöntemi olduğundan ve satıcıların! bu yönteme karşı kendilerini nasıl koruması gerektiğinden falan bahsederler. Evet bizde zaten herkesin mağduru değil zalimi korumaya çalıştığını biliyorduk teşekkür ederiz kendilerine bu çabalarından ötürü. Biz bu yazılanlara kulak asmayarak bir sonraki paragrafa doğru devam edelim.

Öncelikle eğer alışverişinizi havale veya eft ile yaptıysanız üzgünüm ama bu kısmı okumanıza gerek yok. Sizi tekrar üst başlığa almak zorundayım. Bunun sebebi chargeback işleminin kullandığınız banka veya kredi kartının üreticisinin oluşturduğu ve üyesi olduğu bankalara dayattığı bir kavram olmasıdır. Bu ne demek? Kartınızın üstünde "mastercard" yada "visa" gibi simgeler veya yazılar bulunur. Bunların ne olduğunu kimse pek bilmez. Bunlar aslında kartı ve güvenlik yöntemlerini üreten ve bunları dünya üzerinde ki bankalara satan firmalardır. Yani bankalarımız bu firmalardan ürün ve hizmet satın alır, bunu size sunar. Bu hizmeti bize sunarken, bu firmaların belirlenmiş kurallarına uyduklarını da beyan ederler.

Chargeback özet olarak aslında kart hamillerinin çeşitli nedenlerle yaptığı işlemin geri almasıdır denebilir. Burada nedenler, kredi kartı sahteciliği gibi sizin yapmadığınız işlemlere itiraz amaçlı olacağı gibi, satıcıların size olduğundan daha farklı, hasarlı veya ayıplı ürün satması durumunda da itiraz yapmanıza olanak sağlar. 

Güvenlik önlemleri dahilinde bu firmaların (visa ve mastercard)  çok ciddi yönergeleri vardır. Bunlar "Fraud Control" yani dolandırıcılık tespiti gibi yönergelerin yanı sıra Alıcıları nahoş durumlardan korumaya yönelik bir sürü kural içerir. Bu kartlar kullanılarak yapılan parasal işlemler bu firmalar üzerinden döndüğünden kuralların yaptırımı, bankalar, satıcılar ve alıcılar tarafından değil doğrudan bu firmalar tarafından kontrol edilir. Yani mastercard veya visa, sizlere haberiniz daha olmadığınız bir sürü koruyucu hak vermiştir bankanızdan bağımsız olarak. Bu kartlardan birini kullanıyorsanız ve nahoş bir durum içerisindeyseniz ilk olarak bu kartların size sağladığı hakları kullanmanız akıl karı olacaktır.

Kart üretici firmalar size verilen bu haklara Chargeback kuralları olarak isimlendirmiştir. Bizdeki bir kaç sayfalık Mesafeli Satış Yönetmeliğine karşın örneğin mastercard'ın yönetmeliği 418 sayfadır. Bu dokümanları nasıl kullanacağınızı daha sonra vereceğim örnek üzerinde anlatacağım.

Maalesef bu dokümanlar İngilizce olduğu için eğer iyi bir İngilizceniz yoksa yardım almanız gerekecek.  MasterCard Chargeback Yönergesi, Visa Chargeback Yönergesi
 
Ters ibraz yani chargeback'in muhatabı kullandığınız kartın üreticisidir.(veya ondan hizmet olan kuruluşlar yani bankalar). Bunun sebebi bankaların bu kart üreticileri anlaşırken verdikleri "kart kullanım prosedürlerine uyum" teminatıdır. Aynı teminatı bu kartlar üzerinden satış yapan firmalarda vermektedir. (visa veya mastercard). Fakat başvuruyu ancak aracı firma olan bankanız üzerinden yapmanız gerekmektedir. Bankanız üzerinden bu operasyonu yapmak istediğinizde oldukça yetersiz bir form doldurmanızı isteyecek varsa ekleriniz ekleyip ilgili birime oradan da incelenmesi için gerekli yetkili birime aktarılacaktır. Örnek chargeback banka formu. Bu formun neden yetersiz olduğunu yine vereceğim örnekte anlatacağım.

Burada tekrar tekrar belirtmemde fayda var. Bankaların verdiği formun üstünde "Harcama İtiraz Formu" yazsa da aslında sizin muhatabınız tam olarak banka değildir. (her ne kadar işlemler banka tarafından yürütülüyor olsada). Bu aşamada muhatabınız (veya bankanın uyması gerektiği kuralları belirten kurumda diyebiliriz) kartın üreticisi olduğu için (mastercard veya visa) başvurunuzu onların belirttiği şekilde yapmanız gerekmektedir. Ayrıca belirtmeden edemeyeceğim bankalarda "chargeback" birimi haricindekiler bu konu hakkında pek bişey bilmezler.

Evet, tekrar hayali hikayemize geri dönelim. Size hasarlı ürün satıp, suçu size atmıştım en son.

Şimdi ben size daha önce anlattığım gibi hasarlı bir ürün sattım ve yükümlülük kabul etmedim. Size bunu kabullenmek yerine diyelim ki mastercard'ın chargeback kurallarına göre itirazda bulunmak istediniz. Öncelikle ilgili dokümanda hasarlı/kusurlu anlamına gelen "defective" diye aratıyoruz yada index sayfasından kodlar ve tanımlarına bakıyoruz. Bizim örneğimiz için bu kod 4853.



Daha sonra bu kod için başvuranın ne belgeler vermesi gerektiğini ilgili kodun başlığına giderek bakıyoruz. Burada bize hangi şartlar altında ve hangi süreye kadar bu başvuruyu yapacağınızı, başvuruyu yaparken ek olarak ne tip dokümanlar vereceğinizi ve örnek olarak (genel 3-4 tane oluyor) bu işlemi daha önce yapmış başarılı ve başarısız başvurular bulunuyor. Neyse, bizim örneğimizden gidersek yani 4853 kodu için yapmanız gerekenlerin özeti şu şekilde:
  • Problem satıcı ile çözülemeyecek durumda ise başvurmalısınız
  • Yazacağınız başvuru mektubunda olayı dürüst ve açık bir şekilde anlatmalısınız.
  • Hatanın ne olduğu anlaşılır şekilde anlatmalısınız
  • Kanıt veya ek olarak sunabildiğiniz her şeyi sunmanızda fayda var (teknik servis raporu, fatura, satıcı yükümlülükleri,  resim, video elinizde ne varsa)
Burada kritik nokta bankaya başvururken bankanın bunları sizden istememesi hatta hangi kod ile başvuru yapacağınızı bile sormaması. Kodu ve gerekliliklerini vermediğiniz taktirde başvurunuz ret edilebilir. (Bankaların formunda kullanıcının hasarlı ürün için başvurabileceği düşünülmemiş bile) Bunun için kendi dilekçenizi yazmanızda fayda var. Oluşturacağınız başvuru (mastercard yada visa) yönetmeliğine uygun olarak yetkili birime gönderileceği için burada acaba Türkçe bilen var mıdır bilemediğimden başvuru evrakınızı hem türkçe hemde ingilizce olarak hazırlamanızı öneririm.

(Güncelleme: aldığım bilgiye göre visa veya mastercard yönergelerinde ki bu kuralları takip edip uygulayan bankanın yetkili birimi olduğu için sanırım ingilizce hazırlanmasına gerek yok)

Kahramanımızın öyküsüne devam ediyoruz (başarılı bir chargeback örneği)

Kahramanımız başına gelenlerden sonra mastercard chargeback yönetmeliğini inceleyerek, önce satıcı ile tekrar irtibat kurup Mesafeli Satış Yönetmeliği madde 17'ye göre satıcının yükümlülükleri olduğunu hatırlatmasına rağmen sonuç alamaz ve hizmet aldığı İş Bankası aracılığı ile chargeback operasyonu başlatır. 

  

Hazırladığı dilekçeye istinaden ek olarak ürünün hasarlı olan kısmını videoya çekip bunun izleme linkini ve ürünün ilk geldiği resim ile birlikte bu ek olarak sunar. Ayrıca daha önceki kendi "aleyhine" olmasına rağmen teknik servis raporunu ve işlem faturasını ekler.

  


Bu belgeler, banka görevlisi tarafından dikkatlice gerekli yerlere faks çekilir. Kahramanımız beklemeye başlar. Başvurusundan yaklaşık 3 ay sonra ilgili miktar kahramanımızın hesabına yatacaktır. Bu aşamadan sonra kahramanımız N11.com'u arayarak ürünü gelip alabileceklerini yada kargo ile gönderebileceğini bildiren bir telefon konuşması yapar, N11.com görevlisi duruma çok şaşıracaktır. Bu aşamadan sonra n11.com'dan sürekli telefon almaya başlar. Artık kendisini n11.com'un değil, n11.com kahramanımızın peşinden koşmaya başlamıştır.





Özet

Türkiye'de ki ticaretin bu noktaya gelmesi gerçekten kötü bir durum.  Tüketiciler hep düzenbazmış gibi bir yapılanma söz konusu. Tüketiciyi koruma için uygulanan mekanizma ise oldukça hantal. Her alışverişinizde komisyon kesen visa ve mastercard'ın bu komisyonu boşuna almadığını bilmeniz gerekmekte. Yayınladıkları chargeback yönergelerine eğer ingilizceniz iyiyse göz atmanızı istiyorum. Sadece hasarlı ürünler için değil, daha bir çok nahoş durum için size tanınmış bir sürü hak söz konusu. Ayrıca burada verilen örnekler ile hangi durumda haksız, hangi durumda haklı olduğunuz açıkça belirtilmiş. Dolayısıyla alışverişlerinizi bu markaların amblemleri olan kartlar üzerinden gerçekleştirmenizi öneririm. Ayrıca bankaya bir kere başvuru yaptıktan sonra sürecin takibini banka yaptığı için sağa sola elinizde evrakla koşturmanız gerekmiyor. Ara ara bankanızı arayıp süreç hakkında bilgi almanız yeterli olacaktır.

Güncelleme

Bu yazıdan 2 ay sonra gelen tüketici mahkemesi kararı için buraya tıklayabilirsiniz.

Yorumlar

  1. Çok güzel bir yazı olmuş,ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Çok faydalı bir yazı olmuş, türkiyede nedense alınan mal geri verilmez mantığı var küçükken amerikada bir dönem kalmıştık orda bir ayakkabı aldık kardeşim onu bir aya yakın belki de fazla kullnadı sonra ayağı acıdı , baya kullandığımız halde iaredeyş sorgusuz kabul etmişlerdi halen unutamıyorum

    YanıtlaSil
  3. bilmiyordum şahsen bu korumayı ve dahasını bizim birçok satış sitesine güvenmediğimden zaten fazla temkinli yaklaşıyorum olaya ki :)

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş. Charge back olayını biliyordum ama bu kadar ayrıntılı şekilde bilmiyordum. Bu gibi sorunlar yüzünden alışverişlerimi iyi çalışan alıcı koruması olan paypal ile yapıyordum.Şimdi ülkemizde paypal'da kalmadı.Yurtdışından alışveriş yapmıştım ve satıcı farklı ürün göndermişti. Paypal'a itiraz ettim ve satıcı beni oyaladığından sorgusuz sualsiz para hesabıma geri yatmıştı.
    Satış yapan sitelere devletin bir el atması lazım. Çünkü elinde kusurlu ürün olan dolandırıcı satıcıların cirit attığı yer haline gelmiş durumda. Dediğiniz gibi kargocunun yanında ürünü inceleyip rapor tutturma gibi zorunluluk yok ama satış sitelerin kolayına geldiğinden başından savma yöntemi.Site kendine göre satış sözleşmesi oluşturamaz ve alıcıya dayattırılamaz. Hangi ülkede satış yapılıyorsa o ülkenin hukuk kuralları geçerlidir.

    YanıtlaSil
  5. Süper bir başlangıç yazısı olmuş. Teşekkürler bilgiler için

    YanıtlaSil
  6. Gerçekten çok faydalı bir yazı. Ne yazık ki haklarımızı tam bilmediğimizden oyuncak oluyoruz düzenbazların elinden. Hoş geldin bu arada :)

    YanıtlaSil
  7. bu konu da baya bilgisizmişim şuan bunu anladım.alışverişi sürekli internetten ve kartla yaptığım için bunları öğrenmem çok iyi oldu.küçük şeylerde belki uğraşmam ama meblağ önemli buna değecekse aklımda olsun.aydınlattığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..