Aldatmak ve Aldanmak

Aldatmak: 
Oyalamak,avutmak.. 
Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek.. 
Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak.. 
Yalan söylemek..

Bunlar TDK'nın bizlere sunmuş olduğu tanımlardan bir kaç tanesiydi. Geçen gün bir muhabettimizde geçmişti bu konu. İnsanların aldatması için geçerli bir sebep bulamadık. Karılar kocalarını, kocalar karılarını aldatıyordu. Televizyonda gördükleri o yalan dünyalara kanıp, güzel kadınların peşinde köle oldular, güzel adamların kölesi..

Hepsi birer aldatmacaydı oysa. Çünkü bu dünya da koca bir aldatmaca aslında. Hepsi birer imtihan. Artık kadınlar veya adamlar "hak" olayını göz ardı ediyorlar izledikleri dolayısıyla. Ben ölünce eşimin gözüne nasıl bakacağım?  O hak günü geldiğinde ne yapacaklar? Tüm haklar gözler önüne serilince..  Aldatılan kadın veya adam; bunu fark etmemişlerse bile orada gördüklerinde haklarını helal edecekler mi ki? Hele ki en büyük hak eşler arasındayken.. İşte bunlar hiç düşünülmüyor. İki günlük dünyada herkesin derdi farkında olmasa da bacak arasında işliyor. Çünkü medya, reklamlar ve kapitalist sistem bizlere bunu öğretiyor. Kusursuz vücutlar, son model arabalar, paralar, pullar ve diğerleri..

Kadının birini asla unutamıyorum. Şişe çevirmece oyununda tamamen dalga geçme amaçlı "Kocanı aldatıyor musun" sorusuna hiç düşünmeden ve kendinden emin bir biçimde "Evet" deyip saçını savurmuştu. Tüm masa şok halindeyken "Neden şok oluyorsunuz ki, adam yapınca çapkın oluyor, aldatınca iyi oluyor da ben yapınca olmuyor mu?" 

Günümüz ilişkileri işte bu derece.. Adam işe diye çıkıp, başka işler peşinde koşuyor. Evinin rızkını sağda solda heba ediyor. Kadın evden kaçmak için kurslara gidip, ortamlara karışıp sözüm ona aşık oluyor. O bunu seviyor, şu bunu seviyor, sonra hepsi bahçıvana atlıyor..

Aldatmak işte böyle iğrenç bir mevzu. Kakanızı yatağınıza bırakıp, üzerinde uyumak gibi iğrenç bir şey. O pislik elbisenize,üstünüze bulaştığından asla kaçamayacağınız burun direğini sızlatan kokuyla gezmeye eş değer. 

Aldatmayın! Sevmiyorsanız def'olun gidin. Yalan söylemeyin. Çünkü bu dünya saniyelik bir mekan. Televizyonda size öğretilen sonsuzluk yok. Aldıklarınızla, o yaşadığınız iğrenç şeylerle anlık mutluluklar yaşarsınız. Diğerleri hep yalan. Dürüst olun. Birbirinizin canını yiyin.

Yorumlar

  1. ah ne güzelll söylemişsin.. tırsıyorum ben biraz 'aldatılmaktan'

    YanıtlaSil
  2. Aldatılmak ve arkandan işlerin çevrildiğini sonradan öğrenmek zor be üstad.

    YanıtlaSil
  3. Erkeğin sırtının sıvazlanması ayrı bir mevzu olsa da bu tarz durumlarda dediğin gibi defolup gitmek varken; inatla çarpık ilişkiler kurmaya çalışmak bana çok mantıksız geliyor.. Bir de gitmek isteyen tarafı bile isteye tutmaya çalışmak..

    YanıtlaSil
  4. @Mia ben de ondan korkuyorum biraz. Ayrıca senin neden artık eskisi gibi yazmadığını merak ediyorum :o

    @Yeşeren yaprak, o benim başıma bir kez geldi. Nasıl bir dünya başa yıkılmasıdır çok iyi bilirim. Gerçekten de çok zorludur.

    @pembe vosvos, Allah o insanları bildiği gibi yapsın! Erkekse yapar nasıl bir mantıktır?

    YanıtlaSil
  5. Boşanma avukatıyla çalıştığım süreçte o kadar çok aldatma vakıasıyla karşılaştım ki, artık aldatmayan insan yok gözüyle bakmaya başladım dünyaya

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..