Türkçe'den Çekinme Sorunsalı

Türkçe Balkanlardan başlayan ve Hazar Denizi'ne kadar tüm bölgede konuşulan bir dildir. Altay ailesindendir. Yaşı en eski hesaplara göre 8500'dür. Günümüzde Dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip dildir. Düşünün ki çivi yazılı Sümerce tabletlerde ki alıntılar dahil. Bunun yanı sıra yapılan araştırmalara göre dünyada en fazla konuşulan 5. dildir.

Bunca wiki açıklamasının ardından hemen konuya girmek istiyorum. Türkçe konuşmak neden bu kadar acı veriyor? En çok da Türkçe'yi konuşmayan, umursamayan fakat ülkemize gelip güzelliğimizi sömüren ve adına turizm diyen turistlerin karşısında neden ezilip büzülüyoruz? Adam tenezül edip de "Şuraya nasıl gidebilirim?" cümlesini bile öğrenmemişken, gelip İngilizce'siyle size soru sorduğunda neden kendinizi suçlu hissediyorsunuz ki? O ülkemize geldiyse, O ülkemizin kurallarını bilecek! Dilimizi öğrenecek! Kendisini ikame edebilecek kadar kelimeleri yan yana koyabilecek! Siz Amerika'ya gittiğinizde Türkçe birine bir şey sorduğunuzda karşınızdaki eziliyor mu? Suratınıza bön bön bakıp "i dont know" deyip çekip gidiyor. Siz neden eziliyorsunuz?

İngilizce'yi öğrenme aşkının başlangıcı ülkeyi turizm kelimesinin altında sömüren o insanlara hizmet yatıyor. Aman birisi sana soru sorarsa ona nasıl anlatacaksın ile başlıyorsunuz ilkokuldan bile öğrenmeye. Benim ülkeme gelecek, resmi dilim Türkçe olacak ve ben İngilizce konuşmak için skill dersleri alacağım. Ağzımı yamultarak konuşmazsam, arkadaşlarım dalga geçecek üstüne. Konuşmayacağım efenim. Geçenlerde bir turist yol sordu. Türkçe olarak anlattım güzelce. Yüzüme boş boş bakmaya devam etti. İngilizce olarak "Dilimizi neden öğrenmedin hiç?" dedim. "İngilizce biliyor musun" dedi. "Bilmek zorunda değilim, senin ülkende de değilim, fakat sen benim ülkemdesin ve bilmek zorundasın" dedikten hemen sonra yolu tarif ettim. Ona eminim ders olmuştur.

Olacak tabi efenim. Biz dilimize sahip çıkmazsak, elin gavurları mı çıkacak? İki kelime bildiğiniz ingilizce ile "i am here, i am there" falan yazıyorsunuz. He ya he. Sen ordasın evet! Senin bırak İngilizce'yi Türkçe'nin dil bilgisine hakim olmadığını tüm arkadaşların biliyor? Kime bu afralar tafralar? Bu şekilde hava attığını mı sanıyorsun? Hayır canım rezil oluyorsunuz. Çünkü hepimiz biliyoruz İngilizce'den bir halt anlamadığını ve ezbere konuştuğunu.!

Biz Onların dilini iş kullanmak için öğrenelim. Yarın öbür gün yurt dışına açılmak istediğimizde lazım olur diye öğrenelim. Ya da belki biz de turizm kelimesi altında sömürmeye gideriz onların ülkesini. Rahatlıkla sömürebilmek adına öğrenelim. Birilerine hava atma aracı olmasın İngilizce! Güzel kullanılan Türkçe'm olsun. Çoluğu çocuğu ağzını yamultmadan İngilizce konuşamıyor diye aşağılamak yerine, 90 kelimenin üzerine çıkamadığı Türkçesiyle üzelim. Üzelim ki bilsin diğer tüm kelimeleri. Cümlelerinde kullansın futursuzca. Eğlensin Türkçemle. Biz köklü bir diliz. Bizim dilimiz sondan eklemeli ve her eylem farklı anlamlara çıkabilir. İngilizce gibi saçma bir dili baş tacı etmeyin! Ettirmeyin!

Konuşmayın gelen turistle İngilizce! Çeksin sıkıntısını gitsin öğrensin dilimi? Ben nasıl onun ülkesinde o rahatlıkla dolaşamıyorsam, o da dolaşmasın benim ülkemde! Bırakın bu batı aşkını! Oyunlarda, sokaklarda, iş yerlerinde İngilizce zorunluluğunu kaldırın. Benim dilim gibisi yok çünkü. En güzeli, en köklüsü ve en muhteşemi Türkçe'me sahip çıkın. Turistin yüzüne bakın, gülümseyerek "iki kelime öğrenseydin be güzelim" deyin. Öğrenecektir! Gülümsemeyi elden bırakmayın ama. Çünkü bir Türk, güzel Türkçesini gülümsemesiyle gösterir.

Yorumlar

  1. Senelerdir ayni seyi dusunup yaziya dokmemistim. Guzel olmus. Ben zaten ingilizlere hep yanlis yol tarif ediyorum. Hihihihi. Şaka bi yana cok iyi konuya deginmissin.

    YanıtlaSil
  2. Bu devirde en az bir yabancı dil öğrenilmeli ama doğru düzgün. Yazıdaki en doğru nokta ''biz oraya gittiğimizde derdimizi anlatacak kadar öğrenmeye çalışıyorsak onlar da buraya geldiklerinde dertlerini anlatacak kadar Türkçe öğrenmeliler.''

    YanıtlaSil
  3. Yazdıkların çok mantıklı birçok kişinin düşündüğü bir olgu ama sitenin linkine bakınca yazmak için yazılmış bir yazi. Çünkü busra yerine buSCHra yazmanın sebebi kendi dilini sevmeyisinin bir gostergesi ve yabancı dile olan hayranlıktan başka birşey değil

    YanıtlaSil
  4. Yazdıkların çok mantıklı birçok kişinin düşündüğü bir olgu ama sitenin linkine bakınca yazmak için yazılmış bir yazi. Çünkü busra yerine buSCHra yazmanın sebebi kendi dilini sevmeyisinin bir gostergesi ve yabancı dile olan hayranlıktan başka birşey değil

    YanıtlaSil
  5. "Neden?" sorusuna çok güzel bir cevap biliyorum.

    Edinilmiş veya içselleştirilmiş ırkçılık deneyi, yada "zenci bebek deneyi" diye bir aratıp, çıkan kısa videoyu bir izleyin.

    Özetle,
    Üç yaşındaki bir beyaz çocuk, beyaz bebeğin güzel, zenci bebeğin ise kötü olduğunu düşünüyor.
    İşin daha da kötüsü aynı yaşta zenci bir çocuk da beyaz bebeğin güzel, zenci bebeğin kötü olduğunu düşünüyor!

    Şimdi deneydeki kişileri Türkçe bilen ve bilmeyen çocuklarla, deney konusunu da Türkçe ve Türkçe olmayan başka bir dille değiştirin.

    Fark göremiyorum, ya sen :))

    YanıtlaSil
  6. @KadirKırcı, yorumun için teşekkür ederim. Fakat büyük bir yanlış algı içindesin. Blog hikayem sitemde mevcut. Blogumu lise bitiminde bir arkadaşım sayesinde edindim. O ,kompozisyonlarımı beğendiğinden burayla tanıştırdı beni. Artık sen yaz, millet okusun dedi ve blog adresini açıp bana verdi. Neden hayal meyal olduğumu bile bilmiyorum aslına bakarsan. Linki değiştirmek istediğimde ise, adres değişikliği sebebiyle tüm okuyucularımı kaybetmiş olacaktım. Bu yüzden o gün bu gündür blog için açılan mail adresim de, adres çubuğundaki adreste aynıdır. Değiştirmek google 'ın gözünde de eksilere ilerlemeye yol açar. Bu yüzden mecburi bir durum söz konusu. He değiştirmeyi denemedimmi? Denedim. Başka linkten yönlendirmeler yaptım fakat o saniyelik bekleme süresi bile insanlar için rahatsızlık verici oldu. Bu yüzdendir ki, yazdıklarımı okuyup, buna göre yorum yaparsanız sevinirim. He, kesinlikle dil bilgisi kurallarına tamamen uyabilen bir yapım yoktur fakat, öyle olmasını istiyorum. Bu da en doğal hakkım sanırım.

    YanıtlaSil
  7. @Göktürk, öğrenmeli kesinlikle. Fakat kullanmak için öğrenmeli. Lazım ise öğrenilmeli. Gavur dili zorunlu tutulmamalı. Ya da işe girişlerde bir kriter olmamalı.

    YanıtlaSil
  8. @Syrano, o biraz öğrenilmişlik durumu. Hemen başıma gören örnekle olayı açıklayayım. Endonezya'dan bir yetimhaneden yetim çocuklar ve çocukların müdürü ülkemizi ziyarete geldiğinde ben de fotoğraflarını çekmek ile yükümlüydüm. Müdür, burada evlenip 4 yıllık görevi kabul edip oraya gitmiş. 2 yaşında ufak bir oğlu vardı ve bizleri görür görmez ağlamaya başlıyordu. Yetim çocukları ve Amerika'dan gelen diğer yetim çocukları görünce kesinlikle ağlamıyor, gülücükler saçıyordu. Ben ve arkadaşlarım yaklaşınca iğne batırmışız gibi ağlıyordu. Sonra annesine sordum durumu. Çocuk zencilerle birlikte olduğu için bizim beyaz tenimizden korkuyormuş. Amerikalı diğer çocuklar da zenci olduğu için onlardan korkmuyordu. İşin en güzel yanı ise, annesi ve babası; tabi ki kendisi de beyazdı fakat beyazları üçü haricinde görmediğinden diğerlerinden korkuyordu. :) Öğrenmişlikle alakalı bu ırkçılık falan. Diğerini tanımadığından gelen korku bence :)

    YanıtlaSil
  9. Merhaba
    Blogunuzu çok beğendim. Böyle bir bloga sahip olduğunuz için sizi kutluyorum.
    Sizi kendi bloğuma davet etmek istiyorum.
    Teşekkürler.

    Nurselin Mutfağı.

    YanıtlaSil
  10. lan bi siktir git kimi kandırıyorsun blog oluşturma hikayenmiş yerler senin o hikayeni. bu siktiri boktan blogu tesadüfen buldum bi blog adına bi yazdığın yazıya baktım ama benim gibi düşünen biri daha varmış
    hem daha doğru düzgün bi blog adın olmasın hem bütün blogda türkçeden başka her dili kullan sonra ahkam kes. kamping ne demek hayvan türkçede kamping diye bir kelime mi var kı karaslan alabalık kamping tesisleri diye başlık açmışsın hadi blog adın zorunlu blog başlığını kim koydu.
    senin gibi cahil cüheyla takmı da blog yazıyor ya vay bu ülkenin haline.

    bi geri sayfaya gidiyorum başlığa bak Ivır Zıvır Part 45 ulan türkçede part diye bi kelime var senin konuştuğun türkçeyi sikeyim ben bir dahada burada ahkam kesme fena benzetirim seni daha da okumayacağım zaten sikindirik blogunu.

    YanıtlaSil
  11. Adısz, terbiye sınırlarınızın olmadığı açıkça belli. Olabildiğince rahatsız edici uslubunuzla Türkçeye ne derece ve nasıl hakim olduğunuzu göstermiş oldunuz.

    Yorumları takip ettiğinizi varsıyorum, çünkü blog hikayemden yorumda bahsetmiştim. Yorumun sonunda da ekledim Türkçeyi doğru konuşamadığımı.Bunu idrak edebileceğinizi umuyorken, anlıyorum ki bunu da algılamada sorun çekmişsiniz.

    Hadi madem o kadar cahil cühela değilsiniz, zahmet edipte en azından google da aratsaydınız Karaaslan Kamping'i. Mekanın orjinal isminin bu olduğunu anlardınız belki.

    Part konusunda açıklama yapma gereği duymuyorum size. Konuşma tarzınızdan anladığım üzere umrunuzda da değil aslında.

    Bayanların yanında küfretmeyen Türk toplumundan bayana direkt küfreden topluma geldiğimize göre;yapacak bir şey yok. Bence de okumayın bu blogu. Allah yolunuzu açık etsin, hak ettiğiniz biçimde.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..