Bi'çare..



Duygusal şarkılar dinliyorum.. Yok.!

Duygusal filmleri izliyorum.. Yok.!

Duygusal insanlarla takılıyorum.. Yok.!

Duygusal oyunlar bile oynuyorum.. Yok.!

Ne yaparsam yapayım, o duyguları geri getiremiyorum. Bir de yazamıyorum. Duygum olmayınca yazamıyorum. Herşeyin boş geldiği o kısımdayım. Ne yaparsam yapayım boş..

Her şeyimi kaybedeceğim o dakikayı bekliyorum 4 gözle.. Nefes alırken boğazımda işleri zorlaştıran o bıçak gibi.. O bıçak her dakika daha bir can acıtıcı.. Öksürdükçe nefesim ağzımdan boşalıyor hızla. Sonra tekrar..

Her şeyi tekrardan yaşıyorum. Fakat daha öncesinde yaşamış ve tüm hevesimi almışcasına boş gözlerle yaşıyorum.. Mutlu oluyorum bundan bir de. Anlamsız bir mutluluğun içine düşüyorum aniden. Beni gören "çok güzelleşmişsin son günlerde" diyor. Aynaya bakıyorum. Her şey aynı. Gözlerimin rengi bile..

Gözlerinin rengi..? Neydi sahi? Benim gözlerim ne renkti? Paralel evrendeki karmaşıklığım içindeyken "Bırak beni, sıkıldım" diyorum. Ama çok ciddi bir cümle bu. Anlam kayması. "Canını yakmadan, tüm samimiyetinle ve tüm duygusallığınla, incitme " diyor en yakın arkadaşım. İncitme? İncitmemek.. ne kadar zor bir eylem benim için.. İncitiyorum hiç acımadan. Yıkıyorum, döküyorum. 

Hiç fark etmiyor benim için.. Arkadaşım "hatırlıyorum" diyor. Anlatıyor tüm anılarını.. Gezdikleri sokaklardaki kokuyu bile hatırlayacak kadar güzel anlatıyor tüm her şeyi. O'nun anılarını yaşamış gibi oluyorum anlattıkça.. Peki ya benimkiler.. "Sen kimseyi mi özlemiyorsun?" diyorlar tüm şevkatleri ile.. "Zaten kişiyi değil, olayları özlersin" diyorum kendimden emin.. "Fakat işte ben olayları da hatırlamıyorum.. Hatırlayamadığım için de acıtmıyor canımı geçtiğim sokaklar.." 

Belki de hiç yaşamadım he?! Belki de karşı kaldırımdaki evin camından izledim tüm yaşananları. Asla sokağa inip oynamadım ufak veletlerle.. Büyüklerin camlarına taş atmadım hiç. Zillere basıp kaçmadım belki.. Belki aslında ben camdan bile uzatmadım kafamı.. Canımı acıtmamak için, incittim hep. İncinmemek için.. 

Yorumlar

  1. gün gelecek seni de hoyratça incitecekler ve daha iyi anlayacaksın incinmenin ne demek olduğunu, bu umarsız incitmelerini velev ki incinmemek için bile olsa. o zaman incitmelerini hatırlayıp şikayet etme hakkını bile kendine tanımayacaksın çünkü ben de böyle yapardım diyeceksin.

    YanıtlaSil
  2. @hiçkimse ne desem bilemedim şu an. Her yazılana "gerçek" yönüyle değil de "sanat" yönüyle bakman tavsiyemdir :)

    @karapaks teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..