Aldatmanın En Büyük Sonu: Soğumak


Geçenlerde böyle bir muhabbet geçmişti A kişisi ile aramızda. Aldatmanın en büyük sonucunu "soğumak" olarak adlandırmıştım. Aldatılan kadınlara sorulduğunda çeşitli nedenlerle affettikleri olabiliyor fakat işte o soğumayı ısıtmak olabildiğince fazla zaman alıyor. Ya da asla ısınmıyor eskisi gibi, kaynamıyor bir şeyler. En önemlisi "güven" duygusu yok oluyor ki, ilişkinin ana yapı taşı bu olsa gerek.

Bugün "Senden Kalan" adında bir film izledim. George Clooney'in başrolü üstlendiği filmin konusu  aldatmak idi. Şimdi filmi izlemeyenler George abimizin aldattığını düşünebilir. Hayır efendim. O değil, karısı aldattı. Karısının aldattığını öğrenince aldattığı adamı buldu. Adama ilk sorusu "Yatak odama girdin mi?" oldu. Girdiğini de öğrenince adamı dövesi bile gelmedi. Sanırım benim bahsettiğim "soğuma" olayının muhteşem bir yansımasıydı. 17'li yaşlardaki kızları hasta yatağındaki annelerine nefretle bakıyordu. Babasının aldatılmasının üzerine "anne" sıfatının ölüşünü izledik. Annesi ölünce ağlamadı bile. "Soğuma" duygusunu öyle bir vermişler ki rolü ile, donukluğu tüm ruhumuzda hissedebildik.

Anneye, babaya ya da her hangi bir insana "aldatmak" yakışmıyor gerçekten. Aldatılan kadın affedebiliyor belki ama asla gerçekten affetmiyor. Yalnızca kendisini ve karşısındakini kandırıyor. "Aldatırsan affedebilirim" cümlesini kurmak kadar kolay olmuyor o muhteşem sıcaklığı tekrar kazanabilmek. Yalanın içinde debelenip dururken hissedilenleri unutmak. Ya da yaşadıklarının üzerine bir çizgi çizebilmek. İşte bunlar gerçekten çok zor şeyler. Ve bu kadar zor şeyleri size yaşatan insana karşı duyduğunuz o buz gibi duygular, aslında olabildiğince doğal.

Ve ben ömrümde ilk kez aldatıldığımda yalnızca 6 yaşındaydım. Babaannem aslında yaşayan anne ve babamı ölümle nitelendirmişti. Öldüklerine inanıp 15 günün sonunda karşımda gördüğümde yaşadığım hissi, şu an hiç bir cümle anlatamaz. Tabii ki babanneme duyduğum soğukluk hissini de. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, ne kadar zorlarsam zorlayım soğukluk hissinden de kurtulamadım, sevemedim de. Gençliğine ve toyluğuna da veremedim. Sanırım şu dakkadan sonra da veremeyeceğim. Evet, belki affedemedim de. Çünkü hala telefonla birine ulaşamadığımda karnıma ağrılar giriyor, kaybettiğimi hissedip inanılmaz bir kaybetme korkusu yaşıyor, karın ağrılarıyla boğuşuyor, karşımdaki insanları da gereksiz ilgilerimle sıktığımı hissediyorum. Ve kendimden anladığım kadarıyla "aldatma" nın sonuçları asla geçmiyor ve unutulmuyor. Sizler unuttuğunuzu sanıyorsunuz sadece fakat mutlaka parçalarını görüyorsunuz hayatınızda bir yerlerde.

Yorumlar

  1. işte nokta atışı yapan yazılarından biri de bu olmuş kesinlikle.Çünkü anlattıkların sonuna kadar doğru.Hepimiz öyle yada böyle öğreniyoruz bu sonucu.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim çokomell :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..