Ivır Zıvır Part 15

24 kez gidip geldim minik  odamda. Git gellerimle bir karar verip, sağlıklı olacağına inandım. Ne düşündüğümü bilmeden bir oraya bir buraya vurdum. Hani kafanın içinde milyonlarca düşünce vardır ve sen onları düşünmekten o kadar çok yorulmuşsundur ki, artık hiç bir şeyi düşünmezsin ya, öyle bir durum. Zaman geçtikçe daha da canım acıyor oysa. Düşünüp bir karara varmalıyım en kısa vaadinden. Elimden gelmeyen her şeye , elimden gelen her şeyi ekleyip çıkardıktan hemen sonra saçma bir karara düşüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar!

Eskiden buralara güzel, komik şeyler yazardım. Artık öyle bir dünya yok. İnsan büyüdükçe harbiden her bir şey değişiyormuş. Hele de 26'nıza 1 aydan az bir zaman kaldıysa.

İşsizlikten instagram hesabı açtım: http://instagram.com/busrabairam

Film hayatı gerçekten çok ilginç. Misal, bir adam veya kadın eğer bir korku filmindeyse, bodruma inen bir kapıdan aşağıya indiyse, mutlaka başına bir iş gelir. Ya elektrik kesilir, ya elindeki fenerin pili biter, ya da karanlıklardan önce sesler gelir, sonra ne üdüğü belirsiz bir varlığın saldırısına uğrar. Aynı adam veya kadın eğer bir macera filmindeyse, aynı yere gider. Bu kez ışık asla kapanmaz. O örümcekli, karanlık,soğuk ve itici duvarlara dokunarak ilerler. Mutlaka taşlardan bir tanesini oynatır ve hiç umulmadık bir dünyaya kapı açar. Sonra mutlu mesut hiç korkmadan oraya ilerler. Onu korku filminde yapsana yiyosa. Yapamaz. Çünkü korku filminde olsaydı, o taş yerine bir el olur, kendisini karanlığa doğru çekerdi. Aşk filminde ise yine aynı karakterler aynı yere indiğinde, partnerlerinin gizli dünyalarını keşfederler. O korkunç yerde,ne hüzün vardır ne de keder. Dedim ya, film hayatı gerçekten çok ilginç.

Cuma günü en beklediğim film olan Dhoom3 vizyona giriyor. 172 dakikalık bu filme, nasıl dayanacağımı bilmiyorum fakat, gitmeliyim. Zira Aamir Khan kötü film yapmaz.

Yorumlar