Bu film korku filmi değildir!

“Korku filmi” denince aklınıza, ilikerinize kadar korkacağınız bir film geliyordur mutlaka. İliklere kadar inmese de arada bir titremek istersiniz. Eğer bir korku filmi severi iseniz, bu en doğal hakkınızdır.
“Hayaletli Ev” filmi başlarken 13+ ambleminin yanı sıra şiddet,korku içeren bir 101 dakikayı vaad ediyor olsa da, yok öyle bir dünya. Filmde Lisa’nın bir gününü en az 7 kez izliyeceksiniz. Bu da ne demek olacak biliyor musunuz? Sıkıntı. Yalnızca sıkıntı. Aynı sahnelerin bir kaç kez verilmiş olması kurgudaki acayip saçmalığın yanı sıra, bir merakı da yanında getiriyor. Yani diyorsun ki, eğer bu sahneleri aynen izlediysek sonunda mutlaka bu film bizi bir yerlere getirecek. Fakat maalesef gidebileceğiniz yer, o kapıdan çıktıktan sonra görünen sis perdesi.
hayaletli ev16. yaşını kutlayacak olan Lisa, hayalet olduğunu anladıktan sonra evin gizemini çözmeye çalışır. Çocuk aklı ile çözmeye çalıştığı bu gizemin sonunda evin seri bir katilin evi olduğunu anlar. Bu seri katil kız çocuklarını kaçırdıktan sonra cesetlerini evin alt katında yakmaktadır. Aynı zamanda kendi anne ve babasını öldüren bu katil yaşlanıpta öldükten sonra kötü bir ruh olmuştur. Bu evde yaşayan herkesi öldürmektedir. Bunun bilincine varan Lisa, evin yeni sahiplerini bu konuda uyarmaya çalışır.
Kendi içinde tekrarlara çokça yer veren, içinde hiç bir korku unsuru barındırmayan filmin türünün korku ve gizem olması oldukça şaşırtıcıydı. Bana sorarsanız film dram filmiydi. İsmi de “Bir Hayaletin Hatıratı” falan olmalıydı. Bunun yanı sıra korku unsurları yine de kullanılmıştı. İşte merdiven sonunda bulunan bir kapı, aniden kapanan dolaplar, ışıkların yanıp-sönmesi, 2 kez görünen korkunç yüz. Haricinde mevzuya sesi de eklemek isterdim fakat maalesef ki en büyük korku unsuru olan “ses” bu filmde kullanılmamış.
Filmin sonu ise havada kalıyor. Hatta filmden çıkınca “Eee biz ne anladık şimdi bu filmden?” diye düşünmek zorunda bırakıyor. Hatta korku filmlerinden de soğutuyor. Siz gelin, beni dinleyin. Korku filmi olduğuna inanarak gitmeyin bu filme. Bir dram izleyeceğim, arada bir korkar gibi olacağım düşünceleri ile giderseniz, belki hayal kırıklığına uğramazsınız. İyi seyirler dilerim.

Yorumlar