Rolleri Trollemeyen Muhteşem Oyuncular Var!


Bugün Feriye Sinemasında Basın Gösterimi queyfi'ndeydik. Basın gösterimlerine elimden geldiğince ve boş bulundukça giden biri olarak Feriye Sinemasını nasıl kaçırdım arkadaş sıkıntısına girdim. Muhteşem bir salondu. Özellikle salondaki balkon bölümünün en ön sırası ve cafe'sinin manzarası. 

Peki ben bugün ne izledim? 7 Şubat Cuma günü vizyona girecek olan Saving Mr Banks'i izledim. Filmin yönetmeni olan John Lee Hancock'a derin sevgilerimi sunuyorum ve hayatıma kattığı 127 dakika için inanılmaz teşekkür ediyorum. Zira film izlenebilecek kadar temiz ve izlenebilecek kadar muhteşemdi!

Tom Hanks'in oyunculuğu nerede karşımıza çıkacak diye heyecanla beklediğim bir kaç dakika söz konusuydu. Walt Disney karakterini canlandıran ve yerine bir balığın denize cumburlop diye atlaması gibi oturan bir Tom Hanks izledik. Kaşlarının yapısı her ne kadar sinirimi bozmuş olsa da, o mimikler ve babacan tavrı izlenmeye değerdi. Fakat filmin ilginç yönü Tom Hanks başrol değildi.

Filmimizin başrolü Emma Thompson harkulade oyunculuğu ile Tom Hanks gibi bir idolü arka plana atmayı başarmış. Biyografik özellik taşıyan filmde geri dönüşler ve geçişler için tüm teknik ekibin ve özellikle senaristin gözleri öpülmeklik. Arkadaş bu kadar iyi nasıl kurgularsınız ve bu kadar iyi kurguladığınız şeyi bizlere nasıl anlatırsınız diye düşündüm. Tabi filmin beni içine çekmesinden fırsatım kalırsa..

Tüm roller ve kullanılan oyuncuların harikalığının yanı sıra gelelim konusuna filmin. Walt Disney'in kızlarının en sevdiği kitabı filmleştirmesi için söz vermesiyle gelişen bir kurgu söz konusu. Durun karışık oldu biraz! Walt Disney bir gün kızlarının gülüşmelerine şahit olup, nedenini sorduğunda yazar olan P.L. Thompson'ın kitabına güldüklerini öğrenir. Bunun üzerine bunu film yapacağı konusunda kızlarına söz verir. 20 koca yıldır yazarın peşinden koşan ve en sonunda görüşmeye ikna eden Disney'in ve Thompson'un arasında geçer film. 

Geriye dönüşler yaşadık dedik ya çokça. Yazarımızın aslında kendi hikayesini kitaplaştırdığı anlaşılır ve hep geçmişine gider. Kıvırcık saçlı küçük kız ve babası ile olan muhteşem diyaloğunun arka perdesinde alkolik ve umutsuz bir iş hayatı olan adam vardır. Babasını kafasında kahramanlaştıran küçük kız ise her zaman babası gibi bir kahraman olma derdindedir. Bu yüzden öyle bir hal alır ki, evde kalmış kız kurusu çizgisi çizer filmin ilk dakikalarında. Öyle ki, insanı çileden çıkartacak kadar kırıcı ve sert bir hali vardır. Filmin ilerleyen dakikalarında ise, aslında o kaskatı duran yüzün ardında var olan muhteşem kadınla tanışırsınız. 

Kadının mimikleri ve muhteşem oyunculuğunu zaten en başta söylemiştim. "Doğudan esen rüzgar sert olur" repliğinin yanı sıra, bunun sonucu olarak gelen Cadı lakaplı teyze ile ilginç alt metinler yüklenmiş filme. Bunun yanı sıra kırmızının filmde kullanılmak istenmemesi ise çok güzel bir aykırılık eklemiş. Gelen Cadı teyzenin "Her şeyi halledeceğim, bütün her şeyi düzelteceğim" deyip çantasını masanın üzerine koyup, içini açıp önce Ananas çıkarıp , sonra ilaç şişelerinin gösterilmesi de bizlere bi'şeyler anımsatır gibi olsa da hemen unuttuk.

Annenin kızının yanına gelip "Biliyorum, babanı benden çok seviyorsun" demesi ise tüm ana-kız-baba üçgenini özetleyecek nitelikteydi. Babaların kızları ile olan ilginç diyaloğunun, anneler tarafından kıskanılmasının yanı sıra,inanılmaz desteklenmesi gibi bir sonuca varabiliriz belki. Ya da bırakalım bunu bir yana, biz bu filmi izleyelim.

Filmde zamandan mekana, mekandan zamana giderken; bazı sahnelerde göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Buna eminim, çünkü salonda bi-iki eleştirmenin burnunu çektiğini fark ettim. Sanırım bazı sahnelerde ben de inanılmaz etkilendim. Özellikle Tom Hanks'in oyunculuğunu konuşturduğu ve Thompson'un ellerini tutup,konuşmasını tamamladığı o sahnede boğazıma bir yumruk takıldı diyebilirim. Aslında bir çok yerde oldu bu. 

Ne diyeceğim biliyor musun sayın izleyici? Bu filme gönül rahatlığı ile gidebilirsin. Eğer biyografik dramlardan hoşlanıp, yer yer gülümsemek istiyorsan.

İyi Seyirler Dilerim, ışığınız bol olsun.

Yorumlar

  1. şu bahsettiğin abiyi daha önce tanımıyordum.
    tamam vurmayıın.
    :))

    YanıtlaSil
  2. çok ayıp :o Tom Hanks'i nasıl olurda bilemezsin :(

    YanıtlaSil
  3. Blogunuz çok güzel takibime aldım sizi :)
    Sevgiler,

    Bende bloguma beklerim http://hayatimakyajla.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..