ıvır Zıvır Part 2

Elektrik faturası eskiye nazaran yarı yarıya azaldı. Yalnız kalmanın faideleri..

Bugün ilk kez bir röportaj gerçekleştirdim. Bir yönetmenle. Ciddi manada heyecan vericiydi. Çok da güzeldi. Ben bu işi çok sevdim. Ve anladım ki, yapmadığım iş kalmayacak gibi.

Çok ilginç fotoğraflar çektim. Belki paylaşırım bi'hare.

Buralarda bir adsız mı var bir çok adsız mı bilmiyorum ama, merak ediyorum adsızların kim olduğunu. Yar bana bir eğlence.

Yapmam gereken bi sürü proje varken ve kafamı pc'den kaldıramıyorken nasıl mutlu olabilirim ki? Resmen tüketim toplumunun tüketilen kısmında yer alıyor gibiyim. Evet! Şu an Nevrotik kültür, tüketim toplumu ve Dövüş Kulübü'nü okuyorum. Okuduğum kitaplar da benim gibi anormal.

Annemle geçen gün telefon konuşması yaptık uzunca. Ne zamandır konuşamamıştık. Kullandığım ilacın yan etkisinden bahsederken doktorun daha önce böyle bişeyle karşılaşmadığını da ekledim. Annem durdu, durdu ve "Sen zaten asla normal bir çocuk olmadın" dedi. Birden yıllardır duymadığım bir anımdan bahsetti. Anı benim ama bilmiyorum bu arada. Çünkü bebeğim. "Hatırlar mısın hep söyleriz. Sen 3 yaşına kadar hiç uyumadın. Uyumamanın yanı sıra hep ağlardın. Bu yüzden doktora gittik ve doktor bir sakinleştirici şurup verdi. Bunu verirseniz sabaha kadar mışıl mışıl uyur dedi. Normalde bazen uyuklardın geceleri. Şurubu verdik,sabahı sabah ettik. Hiç ağlamadığın kadar ağladın ve asla uyumadın" dedi. "Bir kez de normal tepki ver be kızım" diye ekledi.

Asla normal olmamanın cezasını çekiyorum elbet. Kimseyle anlaşamıyor, kimseyle geçinemiyorum. Hep bi'şeyler anlatmak zorunda hissediyorum. Sonra yoruluyorum, sıkılıyorum. Def'olup gidesim, yer yarılıpta içine giresim geliyor. Bir yerlere sığamıyor, her yerden geçip gidesim geliyor. Nereye gideceğimi bilmeden kaybolasım var. Belki bir gün mutlu olabilirim ha? 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..